Seher ablalarının yoğurduğu kınayı gece yatmadan önce avuçlarına sürüp eski çoraplarını eldiven gibi ellerine taktıktan sonra girdiler yataklarına Pınar'la kader.Biraz sonra seher de gelip uzandı yer yatağındaki kardeşlerinin yanına mutluluktan uyku tutmuyordu gözlerini Bayram sabahına uyanacklar diye. Pınar yeni elbisesini düşünmekten alamıyordu kendini ona ilk defa yeni bir elbise alınmış, şimdiye kadar hep kader'in küçülen elbiseleriyle yetinmek zorunda kalmıştı kendini yeni elbisesinin içinde düşündükçe İçi içine sığmıyordu. kader'e de yeni ayakkabı alınmıştı bayramlık niyetine. onun halinde pınardan farklı değildi Kıkırdayıp durdular yorganın altından geçe yarısına kadar. seher anlamlarının kızmalarına da aldırmadılar . Hoş, ablalarının kızmaları yalancıktan olduğunu bilmiyor değillerdi. kıyamamzdı onlara Seher ablaları. sonunda ikisi de bitkin düştükten sonra, ablalarına sarılıp uydular Seher'in uykusunu kaçıransa başka birşeyidi. Hayri'nin pastanede buluşma teklifini kabul etmişti. aynı konfeksiyon atölyeside çalışıyorlardı Hayri'yle . Arife günü olması nedeniyle yarım mesai yapmışlardı atölye çıkışı Hayiri yanına yaklaşmış , utana sıkıla buluşma teklif etmişti. Aslında nicedir bekliyordu seher bu teklifi uzun zamandır atölyede gizliden gizliye bakışıp duruyorlardı , iş yerinde dedikodular çıkmıştı bile hiç kimsenin gözünden kaçmadı atölyede böyle şeyler Seher evlilik çağının gelip geçtiğini düşünüyordu. yerim iki yaşındaydı. Evde kalma korkusunu zaman zaman hisetmeye başlamıştı artık. onun yaşıtları on sekizine gelmeden evlendirilmiş , çoluk çocuğa karışmışlardı . Gerçi seher'in de bir iki istiyeni olmuştu ama o istememişti. Hayri'ye kanı kaynamıştı işte . uzun boylu dalgalı saçları , kalın dudaklarıyla yakışıklı bile sayılırdı Hayri. nerdeyse Neredeyse sekiz aydAll Rights Reserved
1 part