"Alın kellesini!" O an son defa yaşamak için bir şeyler yapmaya çalıştım ama ne gücümün, ne de sebebimin olduğunu farkedince kafamı eğip çaresizce bekledim. Ölmek istemiyordum, kesinlikle ölmek istemiyordum...Kendimi bu konuda teselli etmeye çalışsam da yapamıyordum. En azından o zalim halkın önüde idam edilmeyecek oluşuma sevindim ve ölümümden saniyeler önce gülümsedim. 3...2...1... Gözlerimi iki kişilik yatakta açtım. Nerdeydim ben? Daha önemlisi kimim ben? Sera Albayrak mı, yoksa Valeria Ernest mi?