Teşekkür ederim, var olduğun için.Bu karanlık dünyada, asit yağmurlarının arasında, üzerime ışık dolu bir şemsiye tuttuğun için.
Bir vezir olmak...Bir vezir olmak nasıl bir duygudur acaba?Kaybolduğunda can yakmak, kazanılmak için savaşılan özgür bir savaşçı olmak.
Hep merak ettim.Yine de hep piyon kaldım bu damalı dünyada.Bir kare bir darbe, sonra bir başkası, başka bir kare ve daha ağır bir darbe...Yenil isterler, vazgeç, dön geri.Sanki bilmezlermiş gibi oyunun kurallarını.Geri dönemem.
Bu defa inançlıyım diyorum, bu defa kararlıyım...Biri çıkıyor ve 'Hayır' diyor, 'Yapamazsın!Bu hayali kuramazsın.Bir piyonsun çünkü sen, yasak bölgeye giremezsin.'
Büyük Okyanusun kenarında yaşamak istedim hayatım boyu.Görmeden öleceğimi düşünsem de, asla vazgeçemedim o hayalden.Kendi denizimde dalgalarla boğuşurken, o okyanusu düşleyip durdum.Sonra bir gün bir tufan koptu o denizde, derinlere çekildim, dibe yuvarlandım.Narin bir el tuttu beni, kucağına çekti, sıkıca sarıldı.Gözlerimi korkarak açtım ve onu gördüm.Gülümseyen sıcak bir yüz, masmavi ışıldayan bir çift göz.Benim Okyanusum, Gökçem.
O gün piyon, bir vezire aşık oldu.
Kadın alevdi.
Adam, o alevlerde kül olmak istedi.
Genç adam karşısında haber sunan kadını yüzündeki huzurlu gülümsemeyle izliyordu. Belki de takıntı olmuştu, bilmiyordu. Her akşam saat yedide televizyonun başına geçer, kimseyi dinlemezdi. O uzun, kahverengi ipeksi saçlarını televizyonun üzerinden okşardı. Merak ederdi. "Göründüğü kadar yumuşak mıdır?" diye. Onun kendinden emin, gür sesi her defasında kendisine hayran bıraktırırdı. Nefesini tutar, heyecanla onu izlerdi.
Tankurt Ergül, her zerresine kadar aşık bir adamdı.
Eftalya Giz Saka, güçlü bir kadındı. Belki de sadece takındığı maskeydi sert sesi, davranışları. Yaraları içinde saklıydı...
Kaldırımda yürürken karşınızdan gelen bir kadına âşık olabilirdiniz, çalıştığınız yerde hemen karşı masanızda oturan bir kadına da âşık olabilirdiniz. Bu kişi, üniversitedeyken çarpışma sonucu yere düşen kitaplarını toplamasına yardımcı olduğunuz ve o anda göz göze geldiğiniz kız da olabilirdi...
Ancak Tankurt'un aşkı nadir görülecek cinstendi.
Fenerbahçe'de futbol oyuncusu olan Tankurt, antrenmandan yorgun gelip kendisini koltuğuna attığında başladı her şey. Televizyonu açtığında karşısında gördüğü kadınla birkaç saniye kaldı öylece. İşte tam o an âşık oldu, Tankurt. Ve inanın söz konusu Eftalya olduğunda işi hiç kolay değildi...