Öyle anlar vardır ki insanı öldürmekten beter eder.
Yaşamaya devam ediyorsundur ama yaşamıyorsundur,
Nefes alıyorsundur; aldığın her nefes sana haram oluyordur,
Uyuyup unutmak istiyorsundur; kabusa dönüyordur gecelerin,
Tek başına kalsan olmuyordur, birine anlatsan azalmıyordur acın,
Ve en kötüsü başını yastığa her koyduğunda aklına geliyordur, perde gibi geçiyordur gözlerinin önünden, ıslatıyordur kirpiklerinin uçlarını...
Ve işte ben Hana, acıyla harmanlanmış geçmişi olan bir Boşnak-Türk kızı...
O soylu babasının gayri meşru kızıydı
Soylu üvey annesinin istemediği
Soylu üvey kız kardeşinin ablası olarak görmediği
Soylu üvey abisinin kardeşi olarak benimsenmediği
Şimdi üvey kız kardeşi yerine onu feda ediyorlardı
Evlat yerine konulmayan gayrı meşru kızlarını anlaşma karşılığı Kralın Çariyesinden olan zalim bir komutana gelin ediyorlardı
Ömrü boyunca hiç bir şey onun olmadı şimdi de adını ondan alıyorlardı
Kızkardeşinin ismini veriyorlar
Onun yerini almasını istiyorlardı