Bir zamanlar Moğolistan, Baykal gölü ve çevresi Bir kadın düşünün atları coşa getiren, bir kadın düşünün kurtlarla dost ve bir kadın düşünün atmacaların dilinden anlayan, yine bir kadın düşünün belki de tüm Moğolistan'ın en çirkini, en bet olanı. Bir erkek düşünün Moğol Han'ının sağ kolu namı ülkenin sınırlarını aşmış savaş lordu . Çini dize getiren ama han karşısında savunmasız. Yakışıklılığı ile Moğolistan'daki kadınların yüreklerini ağzına getiren boş zamanlarında o yataktan bu yatağa konan kadınların gözde bekarı. Han ve Sultan'ın emri ile evlenecek olmaları işin acı tarafı olsa gerek . At arabasının kapısı açıldığında ilk önce şişman tombul el gözüktü. Timur eli tutup dışarı çektikçe el arabanın içine doğru Timur'u çekiştirdi. Kısa arbede sonunda kız çekilip Alp Tolga'nın kucağına düştü. Alp Tolga o an öleceğini sandı. Zaman durdu nefes dahi alamadı . Tiksinti ile kollarının arasındaki kızı ittirdi. "Ulu bozkurt aşkına! Yeryüzünde bundan daha çirkin biri olabiliriydi? Burnunun yanındaki o koca et beni." -Iğğğğğğğ Yusyuvarlak şekilsiz surat. Yüzünü buruşturdu. O kaşları neydi öyle orman çalısı gibi? Bıyıkları ve sakallarına ha birde tombul, tombul ellerini hiç saymıyordu. Altay omzuna dokunup sırıttı. -Şanslı hergele. Gelinin de yeryüzü meleği. -Öldürürüm seni sus. Bala, tam yanından geçerken dayanamayıp, -Keşke gelirken bir iyilik yapıp yok olsaydın. Öleydin. Sakin sakin yanından geçerken Bala durdu. Sinirle döndü. -Bende aynısı yani. Dedim ki içimden şu piç gittiğimde orda olmasa bu işkenceden kurtulsam yani. Alp Tolga çemkiren kıza baktı. -Evet deme. Dersen hayatını karartırım. Bala da aynı terslikle -Asıl sen evet deme. Çok canını yakarım.- Amca dedim sen olsan böyle beter kadına bir saat bile katlanır mıydın? -İçi çok güzel iç