İçimdeki yalnızlık artık ölüme götüren son noktaydı. Şu an ölmem lazımdı. Eğer ben ölümle yaşam arasında kalan çizgide kalmasaydım. Biliyorum böyle şeylere inanmak güç ama şu an araftayım.
Mavi gözleri içimi yakacak kadar keskin bakarken ona karşılık vermeden nasıl durabilirdim. Bana doğru yaklaşmaya başlayınca hala yerimde durup onu bekliyordum sanki.
Bir eli yanağımdaki saçlarımı çekip boynuma getirince diğer eli belimi kavradı. Bu kadar yakından bile daha da güzel görünmesi normal mi. Böyle sert ve korkutucu güzellikle bana bakması kendimi teslim etmeme yol açıyordu. Elimi yüzündeki sakalında gezindi.
Gözlerimiz kenetlenmiş bedenlerimiz bile birbirine ihtiyaç duyar gibi sarıldı. Dudaklarımız yalnızdı onlarda bir kaç saniye dayandı bu duruma.
Dudaklarımız birbine esirdi. Ben ona tutkun o ise bana aşık olmuştu bile...