"Nasılsın?" Ona yöneltilen soruya hafif bir gülümseme ile karşılık veren genç adam, "Bilmiyorum." dedi. Gözlerini karşısındaki genç kıza çevirirken devam etti. "İyiyim sanırım." "Hapishanede günlerin nasıl geçiyor?" "Geçmiyor, avukat. Geçsin istiyorum ama geçmiyor." Önündeki dosyaları karıştıran genç kız dosyaları incelemeyi bırakıp ona bakan mavi gözlere baktı.Karşısındaki kişinin gözleri maviydi. Ama genç kız, her genç adamın gözlerine baktığında kendisini karanlıkta hissediyordu. "Eski hayatından özlediğin bir şey var mı?" Genç adam kafasını öne eğip, "Çok var." dedi. Ellerini masaya koyup konuşmaya başladı. "Mesela kulaklık takıp müzik dinlemeyi özledim. Her sabah evin içinde oluşan o tatlı telaşı özledim. Mutfaktan gelen o sıcak yemek kokusunu özledim. Ailemle birlikte yemek yemeyi özledim. Kardeşimin odasına gidip onu sinir etmeyi özledim. Köpeğimle oynamayı özledim. Odamdaki köşemde resim çizmeyi özledim. Simit aldığım bir abi var onu bile özledim. Hatta simitlerini bile özledim. Bahçemizi özledim. Bir yerde oturup kalabalığı izlemeyi özledim. Yaşamayı özledim. Yani uzun lafın kısası avukat. Ben özgür olmayı çok özledim." Genç kız yüzüne alaycı bir gülüş takınıp ellerini masanın üzerine koydu. "Sana bir şey itiraf edeyim mi Rüzgar Güngör?" Rüzgar merakla karşısındaki genç kıza baktı. "Ben seni bu dört duvarın arasından çıkaracağım." Başta ifadesiz gözlerle bakan Rüzgar birden büyük bir kahkaha attı. "Güzel şaka, avukat. Ama atladığın bir şey var. Benim daha cezam bitmedi." Genç adamın alaycı tavrına karşın genç kızın bakışları ifadesizdi. Gözlerindeki ifade aniden değişirken alaycı bir şekilde güldü. "Belki de senin için en büyük ceza içerde değildir, dışarıdadır..." 26.06.2021 Bu kurgu Wattpad'teki ilk ve tek kurgudur.