Bir tepki veremiyordu. Kan akışı durmuş gibiydi. Yaptığı tek şey annesi ve babasının yerde yatan ,cansız bedenlerine bakmaktı;Onu izleyen katilden habersiz.
Katil, yan evin çatısında gizlenmiş ve pencerden, odanın içini net bir şekilde görünen, küçük kızı izlemeye başladı.
Artık gittmesi gerkiyordu fakat onu, uzun yıllar önce terk eden çoçukluğu ilk defa kendini göstermiş ve küçük kızı izlemek istemişti ve bu isteğe karşı gelemiyordu. Ama bildiği bir şey daha vardı; oda artık buradan gitmesi gerektiğiydi.
Ama bilemediği bir şey daha vardı.
Onun taşa dönüşmüş kalbi,zamanla küçük kız için atacaktı ve o ne kadar çabalasada buna karşı gelemeyecekti
Başlangıç tarihi 15.11.2024
"Gitme" demek istedim. "Gitme beni bırakma. Ben senden önce nasıl yaşadığımı hiç hatırlamıyorum bile, devam edemem ki..."
Ama bunu diyebileceğim bir adam yoktu karşımda. Olduğunu sandığım her kimlik, bildiğimi sandığım her detay yalandı. Sevgisi de öyle olmalıydı.
"Bir insan seni sevmeden nasıl yaşar ki?" diye sormuştum bir gün göğsünde yatarken. Bu benim için onu ne derece sevdiğimin ifade edilişiydi. Fakat sanırım evren bu mesajı bambaşka algılamıştı. Bir başkaldırış gibi... Yoksa beni yokluğuyla neden sınasındı ki?
Elimdeki şişeye baktım, sonra masadaki resme. İşte bundan ibarettik. Bütün anımız bu kadardı. Birlikte bir fotoğrafımız bile yoktu. Güç geçtikçe, sanki yaşanılanlar hayal gücümün bir ürünüymüş gibi geliyordu. Sanki o hiç var olmamıştı, sanki ben bir hayale âşık olmuştum.
"Şerefine Van Gogh" diye mırıldandım.