Bul Beni: Ölümün Çağrısı

"O piti piti."

Tekerleme devam etti.

"O piti piti."

Her bir harfi uzatarak söylüyor, sol eliyle yeni ebeyi seçmek için onları sayıyordu.

"Kanlı ceset treni..." Bunun üzerine sertçe yutkundu Oğuz, nefesi hızlandı. Elinin üstünü hafifçe okşayan kişiye baktı, tüm o korkusuna rağmen yine de onu sakinleştirmek için çabalayışını izledi zoraki bir tebessümle. Genç kız da tıpkı Oğuz gibi hissetmiş olsa gerek dolu dolu gözlerle bakıyordu maviliklerine.
Tekerleme ise her şeye rağmen devam etti.

"Ebe beni bulacak, yoksa ölümü tadacak." Bu ilk sefer değildi, bu artık kaçamayacakları bir gerçek hâlini almış, üstüne üstlük günlerdir devam eden bir kovalamacaydı.

Yeni ebe ise seçilmişti.

Kırmızı komik burunlu adamın pırıltısı bile insanı korkutmaya yetecek bıçağının işaret ettiği kişi ne fırlayacakmışçasına atan kalbini ne de burkuk ayağını umursamadan kalktı ayağa. Arkasında bıraktığı yaşlı gözlere aceleyle ettiği vedası sadece fısıldayarak "Halledeceğim." kelimesi olmuştu. Lakin vedalar ölümle bağlantılı değildir, o da bunun bilincinde olup tıpkı diğer ebeler gibi ölümün tatlı huzurunu tadacağına emin olmasına rağmen geçiş kapısına doğru ilerlemeye başladığında herkes anladı; oyun az önce olan her şeye rağmen devam ediyordu...

♧♧

İki kişilik bir oyun; Bir ebe, bir palyaço, rehineler ve de ölü bedenlerle dolu bir tren. Kurallar basitti; Süre dolana kadar palyaçoyu bulmak zorundalardı. Süresi dolan ebenin oyun sırası rehinelerden seçilecek olan yeni ebeye geçer, palyaço yolculuk sonuna kadar bulunamazsa trendeki herkes ölürdü. Aslında saklambaç oynuyorlardı ama palyaço bu oyunda çok iyiydi, palyaço hile yapıyordu. Palyaçonun amacı farklıydı, o trende bulunan tüm insanların aksine onun amacı yaşamaktan çok daha farklıydı.

"O piti piti."

"O piti piti."
----------------------,
Aynalardan nefret eden bi