Gözlerimizin önünde bulunan binlerce belkide daha fazla madde var. Gökyüzü, yeryüzü, güneş, ay, yıldızlar, canlılar, cansızlar, gözümüzün gördüğü, kulağımızın duyduğu, dokunduğumuz tüm madde planında olan herşey hakkında daha önce tefekkür ettik mi? Neden varlar? Ya olmasalardı? Küçük bir örnek arılar bal için polen toplamasaydı dünyanın hali ne olurdu? Sanki duyar gibiyim "aman mahfoluruz" gibi şeyler. Küçük gördüklerimizin aslında bir mizanda, ölçüde birbiri ardında bağlantıları olduğunu. Hiç bir şeyin önemsiz olmadığını. Ve bu değerli Kitapta gördüklerimizin aslında bir çok ayrıntısı olduğunu fark ettim. Gerçekten hiç bir şey boşuna yaratılmamış. Hepsinin ayrı bir görevi var. Senin hangi dinde, inançta yada inançsızlıkta olduğunu bilmiyorum. Lâkin bu Kitabı azimle sonuna kadar okuduğunda bakış açında değişikler olacağına inanıyorum. Bu Kitabın yazarı İmâm-ı Gazâlî (Rahmetullahi aleyh) 1058 ile 1111 yılları arasında yaşamıştır. Yani Düşünsenize yaklaşık bin yıl önce Medrese'de bu kadar fazla bilgiye sahip. Hani şimdilerde Medrese'de bulunanlara yobaz, gerici gözüyle söylemlerde bulunanalar acaba bu değerli Kitabı okusaydı aynısını söyler miydi? Ya da kendisi astronomiden anatomiye, coğrafyadan Zoolojiye, biyolojiden kimyaya bir çok bilim dalını biliyor mu? Lâkin bu Kitapta bir çok bilim dalı ele alınmış. Yani Medrese'de yalnız inançı değil bir çok bilim, ilim alanında eğitim alınıyor demektir İmâm-ı Gazâlî (Rahmetullahi aleyh)'in Hikmetler KİTABI (Allah'ın Yarattıklarındaki Hikmetler) *ALINTIDIR. İstifade etmek isteyen dilediği gibi istifade edebilir!
21 parts