İnsan'ın yaratılış gereği 1 kalp'e ihtiyacı vardır. Bir kalp bazen yuvası olur insanların, bazen çökmüş bir enkazın kalıntıları. Hepsinin tek bir ortak noktası vardır. Kalp, kalptir işte. Herkesinki gibi kusursuz bir organ. Aşk'ı koyar insanlar kalplerine, bense lanetimi koymuştum içine
Çocukluğumu hatırlıyordum, yaşıtlarım salıncakta sallanırken ben ameliyat masasında sallandırıyordum ayaklarımı. Ölüme inat ediyordum, ölümü intihar etmeye zorluyordum.
Her şeye rağmen, ölümün peşimi asla bırakmamasına rağmen öyle bir tutunmuştum ki yaşama, ölüm bile intihar etmişti.
Her şeye rağmen öyle bir sevmiştim ki yaşamı, insanları,kitapları, anları, gökyüzünü... Her şeyi öyle bir sevmiştim ki, ölümün bile bana acıdığını düşünürdüm bazen. Ölmüyordum çünkü ölüm tarafından bile acınası gözüküyordum.
Kusurlu bir organın ölümü öldürdüğü bir hikaye. Küçük ve elleri titrek, vücudu morarmış, nefesi tükenmiş bir kızın hikayesi.
Kız köşe bucak saklanıyordu ölümden, sakınıyordu kendisini. Oysa, göğüs kafesinin içinde saklıyordu ölümü. Sol tarafında taşıyordu.
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."