"Bu ne lan?"
Aklımdan geçen kelimeler ağzımdan dışarı çıkarken kolundan tutup kabine soktum, etrafta onca insan vardı birde o personel olacak dingil utanmadan yakıştı diyor.
"Pijama dedin ama bu gecelik gibi bir şey. Değiştir şunu!"
"Okyanus Demirdağ, ben bunu istiyorum!"
Sinirle cırlayınca, ofladım. Kabin içinde kollarını birbirine dolamış, çıplak ayağı ile ritim tutuyordu.
"Almama izin vermezsen bende kabinden çıkmam!"
Cümlesi biter bitmez beni itekleyip kapıyı kilitledi. Ben bu kıza çocuk gibi demiştim değil mi hayır bu kız çocuk gibi değil, direkt çocuk.
"Antrenmana gitme de aklın başına gelsin.... okyanuslarda boğul Okyanus....hem sen kimsin ya... Sen bana karışamazsın...."
"Bak kızım yalandan da olsa kız arkadaşımsın ve ben sırf bunun için iç çamaşırı mağazasına girip sana pijama bakan insanım, bunu yapan ben sence bu halde o lavuklarla oturmana izin verir miyim, şimdi çık şuradan doğru düzgün bir şey al gidelim."
"Banane! Almazsak çıkmam."
Sinirle elimi kabine vurdum. Hay sana arkadaş edindireyim diyen aklımı si.......
***************************************
"Okyanus Bey! siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz?" dedi kilitlediğim kapının koluyla uğraşırken. Kapının açılmayacağını anladığında bana döndü , "Okyanus Bey! " dedi uyarırcasına. Daha fazla dayanamayıp gözlerinin içine bakarak konuşmaya başladım "Başlatma Beyine! Daha ne kadar devam edeceksin beni görmemezlikten gelmeye? " cevap vermeyip başını eğdi ve parmaklarıyla oynamaya başladı. Elimi çenesine koyup yavaşça yukarıya doğru kaldırdım ve konuşmaya devam ettim " ben hafızamı kaybettiğimde sen demiştin ki 'ben beklerim evinin yolunu bulmanı' bak ben buldum evimin yolunu, seni buldum...." sinirli bir şekilde alayla güldü , başını geri çekip kurtardı ellerimin arasından ve titreyen sesiyle konuştu "evinin yolunu bulmanın bir önemi kalm
Sevmediğiniz yüzünü dahi görmediğiniz bir adamla evlenmek nedir bilir misiniz?
"Abi yapma kurbanın oluyum!"
Ağlayan gözlere abime baktım, baba yarıma en değerlime.
"Ben diyeceğimi dedim, iste yada isteme Azad'la evleneceksin Evin."
...
Mutfağa girip elerimi tezgaha yasladım. Arkamda hissettiğim kara gölge ile kaşlarımı çatıp arkamı döndüm. Uzun boylu, kumral özenle şekillenmiş saçları, yeşil ormanı andıran gözleri ile karşımda duran adama baktım.
"Ne işin var senin burda?"
Elerini cebine koyup rahat bir ifadeyle parmak uçlarında yükseldi.
"Müstakbel karnımı görmek istemiş olamamı?"
Sinirle burnumdan soludum.
"Ben senin o tanıdığın kızlara benzemem bir tane çarparım ağzının üstüne!"
Yeşil hanelerini kısarak baktı yüzüme.
"Bu sözlerini sana yerdireceğim zamanı iple çekiyorum Ceylan gözlü."
Sonda kullandığı hitapla dudaklarımı yaladım. Gözleri dudaklarıma kayınca vücudum gerilmişti...
(İmdadım kitabımı okuduktan sonra bu kitabıma okumanızı tavsiye ediyorum kafanızın karışmaması için.)
Evin ve Azad
(kurgu; yetişkin içerik bulundurur.)