Kasabanın minik barından sarhoşların sesleri yükseliyordu, dışarıda şiddetli yağmur vardı. Bardan, bardakların hızla masaya vurulma sesleri, sarhoşların şen kahkahaları, masalardan birbirine laf atan genç adamların sesleri yükseliyordu.Eski, rutubetli , boyası akmış sarı duvarda yeni bir sergi yarışının ilan kağıdı asılıydı. Plaktan cızırtılı müzik sesi geliyordu. Kim'in elinde sıcak şarap şişesi, aheste aheste sallanıyordu. Jeon şapkasını düzeltti, tekrardan. Dışarıda yağmur, plaktan gelen cızırtılı sesler, sarhoşların gürültüleri arasında masaya çıktı soytarı. Ayağını sertçe vurdu masaya birkaç kere.Yüzünde sarhoşluğun getirdiği keyifli bir gülümsemeyle duyurdu sesini :'' Rönesans'ın canı cehenneme !''
Belki demiştim içimden bu yeni aile bana bir umut olur da herşey den kurtulurdum ve 17 yaşında sadece basit hayalleri olan basit bir kız olurdum.
Gece değil de sadece Mira olurdum o zaman belki beni bu sefer severlerdi...
Severlerdi di mi?