bu evlilik onun için çok karmaşıktı, itirafını yaptığı o dakikalar boynuna dolanan her bir yalan canını fazlasıyla yakıyordu. o gün onu tekrar görmüş olması geriye adım atmasını istemesine neden oldu ancak yanında güvenle sırtını ona yaslamak isteyen bu kadın varken bunu yapmamalıydı. yüzüne bir gülümseme kondurdu, karşısında gördüğü o adamı geri de bırakmaya çalıştı. "Mutluluklar Kookie." Genç adam durakladı derin bir nefes aldı, gözlerini kırpıştırdı ve gülümseyerek olanları anlamaya çalışan kadının belini tutarak arabaya kadar eşlik etti. "Meraklanma çabucak geleceğim." Alnını öptü, arabanın kapısını kapattı ve karşısında elleri cebinde onu bekleyen adama doğru ilerledi. "Sanırım sana teşekkür etmemi bekliyorsun." Kafasını hafifçe eğen adama karşı gülümsemesi iyice büyüdü ancak bu gülümseme içinde geçmişin kırgınlıklarını barındırıyordu. "Bunu yapmama gerek olduğunu sanmıyorum hyung." Bakışları bir araya geldiğinde genç adam küçücük bir an için yan yana oldukları günleri hatırladı. "Hey hayatım iyi misin?" Jungkook kendisine seslenen kadına baktı ve gülümseyerek kafa salladı. Tekrardan önünde öylece dikilen adama baktığında dişlerini birbirine kenetledi. "Git." Büyük adımlarıyla arabaya ilerledi, çabucak çalıştırdı ve süratle yolda seyralmaya başladı. "Yakın bir arkadaşın mıydı?" "Ah pekte önemli sayılmaz."Seluruh Hak Cipta Dilindungi Undang-Undang
1 bab