"Ama inan bana düştüğüm o şevhetin tadı, sizin kutsal kitaplarınızda tarif edilen ateşin içerisinde binlerce kez yanmaya değer. Yanmaya değer... Her ateşte her dinde yer edinmiş cehennemin ateşinde yanmaya değersin sen." (alıntı) * Resmi nikah yapılmıştı ve sanki bir tek bu gerekliymiş gibi bizi yalnız bırakarak evden ayrılmışlardı. Ben koltuğun başında ayakta dururken o karşı koltukta oturur vaziyetteydi. Gözleri üzerimde gezinirken rahatsızca yerimden kıpırdadım ve odaya doğru adımladım. Peşimden gelen ayak seslerini işitiyordum lakin bu daha fazla hızlanmama neden oluyordu. Benim durmayacağımı anladığında kolumdan tutarak beni durdurdu. Kolumu bırakması için anında durdum ve kolumu kurtardım. Dini nikahımız yoktu ve biz ikimiz aynı evde, yalnız başımızaydık. Allah'ım sen yardım et, sen beni bağışla. Elini başıma doğru uzatarak baş örtünme dokundu. Tüm tüylerim sinirle kabardı ve sesimi yükselterek konuştum. "Bana sakın dokunma, yaklaşma bile." Alayla konuşması gözlerimin bir ateş gibi patlamasına neden oldu. "Evlenince başındaki örtüyü çıkarmakta bir sıkıntı yok diye biliyorum." Dini nikahımız olmadığı için böyle davrandığımı biliyordu. Hoş, olsa bile bana dokunmasına müsaade etmezdim ama aynı evin içinde nikahsız bir şekilde durmak canımı yakıyordu. "Allah katında biz evli değiliz." diye kısa bir açıklamada bulundum. "Dini nikah." dedi ve uzun bir süre soluklandı. Nefesinin yüzüme çarpması içimde farklı duyguların uyanmasına neden oluyordu ve ben Allahtan yüzlerce defa bu duygular için af diliyordum. "Eğer gerçek anlamda benim karım olmaya hazırsan hemen şimdi dini nikahımızı kıyarız Elvin."
37 parts