Kollarını kendinden neredeyse üç santim daha uzun olanın boyununa dolamıştı, kafasını kaybolmak istercesine boyununa bastırıyordu. Uzun olansa olanlara anlam vermek istercesine donmuştu. Boyunundaki ıslaklıkla ağladığını hissetti, ses çıkarmasada ağlıyordu. "beni görmüyorsun," dedi, sesinin titremesine engel olamamıştı. Uzun olan ne söylemek istediğini anlamamıştı. Cevap veremedi, onun yerine titrek bir nefes alıp verdi, içinde oluşan kırılma hissi kalbine saplanıyordu. Nefes alışları zorlanmıştı. "Daha doğrusu," deyip sesli bir şekilde yutkundu, kafasını biraz daha boynuna sokuşturdu. "Beni görmek istemiyorsun..." dedi.