Bir kalpte asırlarca boğulacağını bile bile bazen kaçardı insan, maviden kaçış bu; ölmek ve ölmek, yaşamak ve yaşamak arasındaki zaman dilimi.
&
Gecelere Sığınan Gözyaşı: Sen bir katilsin.
Gecelere Sığınan Gözyaşı: Ellerine belki hiç kan bulaşmadı ama ruhun neden hep kan kokuyor?
Gecelere Sığınan Gözyaşı: Silahı hiç tutmadın ve ateşlemedin; kurşun da isabet etmedi bedenime ama gözlerin...
Gecelere Sığınan Gözyaşı: Gözlerin bir silah, kelimelerin de birer kurşun. Kaç kurşun yarası var inan saymadım kalbimde.
Gecelere Sığınan Gözyaşı: Kaç defa beni öldürdün saymadım.
Gecelere Sığınan Gözyaşı: Sahi şimdi müebbet yemen gerekmiyor muydu? Çünkü binlerce defa kurşuna boğdun kalbimi ve öldürdün ruhumu. Şuan idama çarptırılmış bir mahkum olman gerekiyordu ama sen gülüyorsun.
Gecelere Sığınan Gözyaşı: Ve senin güldüğünü gördükçe benim canım daha da çok yanıyor.
Gecelere Sığınan Gözyaşı: Sen gülüşü güzel, sözleri yara olan adam...
Gecelere Sığınan Gözyaşı: Sen böyle güzel gülme.
&
Gecelere Sığınan Gözyaşı: Anlıyormuş gibi bakacak.
Gecelere Sığınan Gözyaşı: Yaralarını görüyormuş ve seni iyileştirmek istiyormuş gibi.
Gecelere Sığınan Gözyaşı: Görecek de.
Gecelere Sığınan Gözyaşı: Yaralarını herkes gibi görecek; en çok yara aldığın yeri, açık yaralarını, dikiş tutmayan acılarını, kabuk bağlamayan anılarını, kimsesiz gözyaşlarını, yetim gülüşlerini, çürük hayallerini, solmuş umutlarını...
Gecelere Sığınan Gözyaşı: Ve gülümseyecek.
Gecelere Sığınan Gözyaşı: O güzel gülüşüyle gülecek; kanacaksın, kanayacaksın ve yanacaksın.
Gecelere Sığınan Gözyaşı: O bir deniz ve sen boğulacaksın içinde.
Gecelere Sığınan Gözyaşı: Müebbet yiyeceksin gözlerinde, ebediyen kaybolacaksın denizinde.