Göğsümü kamçılayan acıyı yok saydım. Tekrar koştum kollarına. Ağlarcasına mırıldandı. "Nazenin, benim prensesim..." Hıçkırdım. Sayısız hıçkırık çıktı dudaklarımdan. Küçük bir kızın haykırışlarını duymazdan gelen her kulağa inat biraz daha sardı bedenimi. "Ölüm kollarında can vermekse, binlerce kez ölmeyi diliyorum senden nazenin." Nazenin; şımarık, nazlı yetiştirilmiş kişi.