Mevt; ölüm demekti. Kim bilecekti bu kelimenin hayatımın tam ortaya yerine yerleşip, her şeyi mahvedeceğini.
Polis arabasının siren sesi; kulaklarımı dolduruyor, sağır ediyordu beni.
Mavi, kırmızı ışıkları; sokağın başına düştüğünde bile haraketsiz duruyordum. Karanlık sokağın başı, mavi ve kırmızı renge bürünmüştü.
Bakışlarım yerde yatan cansız bedene döndü, benim öldürdüğüm bedene. Siyah saçları, asfalta dağılmış, beyaz teni morormaya başlamıştı. Narin bedeni, kanlara bulanmıştı. Bedeni, kan gölünde kalmıştı. Gözleri açık bana bakıyordu. Ölmemiş miydi? Hayır, öldü. Onu ben öldürdüm.
Yanındaki bıçağa gözüm kaydı. Dakikalar önce benim elimde olan bıçak. Onu öldürdüğüm bıçak.
Bakışlarım ellerime kaydı, onun kanlarına bulaşmış ellerim.
Siren sesleri daha da yüksek geliyordu, şimdi.
Ne yapmıştım, ben?
Yüzüm, iki elin kafesine alınınca irkildim. Kafamı kaldırıp, benden uzun adama baktım. Yeşil gözleri; sert, donuk bir şekilde bana bakıyordu. Kimdi bu adam?
Gür sesi, sokakta yankı yaptı. "Sen hiçbir şey yapmadın, Lara."
Hayır, yapmıştım. Ben bir insanı öldürmüştüm.
Ben Lara Yektaş, bir katilim. Bu gece bir kadının hayatının son bulmasına sebep olan bir cani, katil.
27 Kasım 2020; bu tarihi asla unutmayın.
Bu kitapta; uyuşturucu, kan ve cinsellik vardır. Rahatsız olanlar okumasın!
Geçen yıllar yaşanılan her şeyi unutturur muydu?
Akan giden zaman, aradan geçen onca gün birbirini seven iki kişinin içindeki aşkı bitirir miydi?
Ya iki taraftan biri mezara girse, hiç kavuşamayacağını bile bile bir insan bir insanı sevmeye, beklemeye devam eder miydi?
Aşk gerçekten bütün engelleri aşar mıydı?
Asker & Savcı kurgusudur.
Kapak ve içerik şahsıma aittir.