Ak renginin saflığındaki varlığına, yaşamına ve sanatına değen mavilikti onu içten içe boğan.
Yaşamına bir leke süren, lacivertin boğumunda, sitanelerin resitalinde, belki de daha yokken ay, vardı onun içinde aydınlık geceler.
Bir damla eklendi ak loşluğuna.
Renklendi mi yoksa yok mu oldu içinde erinci.
Kapanan hareler içinde, yanan hilaller içinde var oldu içini yıpratan mürekkep, her yeri boyadı, boyadı, boyadı ve boyadı. O yok oluncaya kadar, varlığı hiç olmamışcasına yok olana kadar.
Abi kitapları kıtlığı çekiyorsanız doğru yerdesiniz. Sizden istediğim ana karakter olan kız ile empati kurmanız. Babasına olan düşkünlüğünü anlamanız. Bu kitapta önyargılı abiler yok, karışan bebekler yok. Alışılmış klasik abilerim hikayesi değildir. Dikkat! Bu kitabı okurken neden benim abim yok diye dert yanabilirsiniz :)
"Onu istemiyorum." Nefret dolu bakışları bendeyken babamdan uzaklaştı. "Benim kızım değil o!" dedi ve üstüme atılmak için hamle yaptı. Fevri bir hareketle geriye kaçarken hemşirelerden biri annemin koluna enjektör sapladı. Sakinleştirici olduğunu tahmin ettiğim sıvı bedenine girdi, hareketleri yavaşça kesilirken hala sayıklıyordu.
"Gerçekleri söyle ona Yılmaz." dedi uykuya dalmadan hemen önce. "Öz ailesini bulsun."
Beni bitirecek kelimeler dudaklarından döküldü. Annem odaya alınırken babam da peşinden gitti. Bedenim titredi, vücudumu soğukluk kapladı. Bir insan narkozluyken asla yalan söyleyemezdi.
Başlangıç: 12 Haziran 2022