Çantamı alıp tabureden indiğimde yanaklarımı ıslatan gözyaşlarıma baktı. Belki de avutacak bir yol arıyordu. Yoktu ama. Babam asla dönmeyecekti. "En çok neye kırıldım biliyor musun toprak?" Gözlerinin içine baktığımda en ufak duygu yoktu. İfadesizdi. "Bana gelip hesap sormana. Sarılmanı, avutmanı beklerken hesap sormana." Bundan sonrası yoktu. Yıkık bir harabeydi işte. Kırılmış kalp, zeki olmayan bir akıl, kanayan derin bir yara ve mezar. Gömmem gerekti. Toprağı da bana değer vermeyenler grubuna eklemem lazımdı. Tüm haklar saklıdır ©