O, insanın tüylerini ürpetecek kadar kadar soğuk kanlı, kalbini parçalayacak kadar canı, bir insanı öldürecek kadar soğuk kanlıydı.
Kalbi buzdan bir şato.
O katil.
O duygusuz
O kimsesiz
O Ediz Kaan Aksoy'du...
Her şey bir ölümle başladı. Ölüm intikamı, intikam ise bir ölümü daha beraberinde getirdi. Sırlar, yalanlar, oyunlar tüm gerçekliği ile ortaya döküldü.
Gece yanan ateş sabaha kimseyi sağ çıkartmadı..
" Geceyle gündüzü ayıran nedir biliyormusun? Gündüz hayatla, gece hayallerle uğraşırsın." Dedim gözlerimde asılı göz yaslarımı intihara sürükleyerek. Sessim o kadar kısık ve yorgundu ki, omzuma koyulan yükü tartmakta güçlük çekiyordu bacaklarım. Gözlerinin içine baktım yardım dilercesine. Kömür karası gözleri yıkıklığın eşine gelmişti.
Ben bir katile muhtaç olmuştum, ben bir çift ela gözün kurbanı olmuştum. Ben bir suçluya ve suça ortak olmuştum.
" Gündüzüm de güneşim yok, geceme ay olurmusun"
[Devam ediyor ve düzenleniyor.]
Asya'nın haylaz kedisi Portakal, evinden kaçıp sürekli olarak üst komşusu Aras'ın dairesinin kapısına dayanır. Aras, belli etmese de Portakal'a ve sahibine alışır. Hem de fazlasıyla...
Siz: Portakal sizin evinizde olabilir mi acaba?
Aras: Portakal sevmem.
Siz: Kediden bahsetmiştim.
○○●
○●○
●○○
04.10.2025 &
Lina & Aras. <3