" sarı şeker nereye gittiğini sanıyorsun." dedi aptalın teki. kızgın bakışlarımı gönderdim. birde tehtit etmişti manyak. Allah Allah korktuğu mu sanıyorsan? korkmuyorum bir şey diyeceğin mi var? buyur başla. Akşama kadar horoz gibi öt başımda sonra bozuk plak gibi, "kaçarsan ölürsün." yok ya. Bende inandım. At yalanı. Sende manşallah! bazı insanlarıda böyle kandırdın kesin. İnanmıyorum kaçış planları kurucam zaten beni sevdiğin için kaçırmadığı biliyorum. Burdan kaçmaktan vazgeçmeyeceğim tamam mı? hava soğuktu. Üstündeki ceketini çıkardı. Üzerimi giydirdi. gerek yoktu kendim giyibilirdim. bebek değildim. deri ceketine ihtiyacım yoktu. Birden siyah motoruna geldik. Sert bir şekilde. " Bin." dedi. Kısa ve net bir şekilde. kaşlarımı cattım. binmiyorum. Ne yapacaksın paşam? sert bir şekilde. " Binmiyorum, ne yapacaksın sürekli şu bozuk plak gibi, istediğimi yapmak zorundasın yoksa ölürsün. diyeceksen söyle ve kurtul." dedim. sırıttı. dışarda olmasak çakardım bir ağzına. " o zaman senin kırmızı dudaklarından öpüceğim."