15 yaşına
kadar herşey sıradandı Asya için.yatalak hasta bir babası, ve ona bakmayı hayat
biçimi haline getiren bi ailesi vardı.15 yaşından sonra başlamıştı herşey.Bir
yaz tatili ve sonrası hayatını mahvetmeye yetmişti.Hoş çok da iyi bir hayatı
olmasa bile...
Herşey o kadar hızlı ilerlemişti ki...Sevmesi,yanlış yola düşmesi, kaybetmesi,
yaşadıkları ve daha bir çok şey...Hepsi üstüste gelmişti.Duygularının hızla
değiştiği bir yaşta olmasına rağmen,yaşadıklarına duyguları bile
yetişemiyordu.Kısacası Asya hep kaybedendi...Kısacası Asya karanlığın içindeki
aydınlıktı...Ve kısacası Asya acıların eşiğinde kıvranan kücük bi kızdı...
Gerçek ailem kurgusu!!!
Hep iyi kız tarafından okuduk hikayeleri. Kız iyi niyetiyle yaklaşır ancak ailesi hep ona karşı kötüdür. Karıştırıldığı kız kaldığı ailede travmalar bırakmıştır ve asla sevilmez. Ana karakter kız da bu önyargıları kırmak için çabalar.
Şimdi hikayeyi biraz tersine çevirsek? Kötü sandığımız o kızın gerçek ailesini bulmasını okusak?
Simay Naz Akgül sandığınız o kötü kız. Bu da onun hikayesi.
🤍
"Yaptığın son şey seni bizden kopardı. Her şeyinle seni kabul etmeye çalıştım ama olmadı! Durmadın, her seferinde daha fazla canımızı yaktın!" diye bağırdı annem. Gerçi artık annem değildi değil mi?
"Ben kısasa kısas yaptım hep! Çocukların bana nasıl geldiyse onlara öyle gittim!" Anlamıyordu. Onların yaptıklarına karşı üç maymunu oynuyorlardı.
"Bu yüzden öz kardeşimizi istiyoruz!" Daha fazla izleyici kalmak istemeyen Çınar annemle arama girdiğinde bakışlarım onu buldu. Öz aileme beni kötülemişti değil mi? Bu yüzden rahattı. "Eşyalarını aldın, defol artık evimizden!"
🤍
"Alışkın olmayabilirsin ancak zamanla alışacaksın." dedi arabayı durdurduğunda. Hemen önünde durduğumuz sarı renkli duvarlara sahip evi gösterdi. "Evine hoş geldin kızım."
"Kızım diyorsunuz," dedim evden gözlerimi çekmeden. Ona benim hakkımda hiçbir şey anlatmamışlar mıydı? Nasıl bu kadar içten ve samimiydi bana karşı?
"Başka ne diyeceğim?" dedi şaşkınlıkla. "Kızımsın sen benim."
"Benim hakkımda size anlattıkları şeyleri biliyorum," bakışlarım ona döndüğünde göz göze geldik. "Bana nasıl güveniyorsunuz?"
"Güvenmiyorum." dedi açıkça. "Ancak güvenmek istiyorum. Bu yüzden söylenen her şeye kulak tıkadım ve seni buraya getirdim."