Orada,annesiyle arasında kanlar içinde bir kağıt vardı. Elini uzattı ve güçlükle kağıdı aldı. Katlanmış kağıdı yavaşça sanki yırtılacakmış gibi açtı. İçinde yazanları okumaya başladı. '' Merhaba kızım, Bunu okuduğun zaman eminim ki karşında ölü bir şekilde yatıyor olacağım ve belki babanda aynı durumda olacak. Senden istediğim birkaç şey var kızım, bunları söylemek için ve sana seni ne kadar çok sevdiğimi hiç bir zaman anlatamadığım için üzgün olduğumu söylemek için yazdım bu mektubu. Kızım ağla ve acını çıkar çok acıyor biliyorum ama bir süre sonra sus ve bir daha ağlamamaya yemin et. Bunu benim için yap... Seni çok sevdiğimi unutma, babanda çok seviyor. Bunu unutursan amacına ulaşamazsın kızım. Senden istediğim şey değişmen. Sana en altta yazdığım adrese gitmeni istiyorum ama hazır olduğunda. Orada Tuna'yı bul, ona güven. O seni her şeye hazırlayacaktır. Kızım sana böyle bir şey yaptırmak istemezdim, istemezdik ama yapman gerek.' Bir sonraki cümlenin boyası kana karışmış ve okunamayacak kadar kötü olmuştu. 'Biz hep senin yanındayız. Bunu başarabileceğine inanıyoruz. Seni seviyoruz kızım. Sevgiler annen' Kapak tasarımı: Çok değerli okuyucularım arasından @SelinGurcuoğlu