"Biliyor musun? Ben böyle sonları sevmem, gürültülü gidişler bana göre değil. Gerçekten gitmek isteyen,sessiz sedasız gider." dedi kız,içindeki camları adamın kucağına bırakarak. Kalbinin içinde kırıklarla yaşamak eziyetten başka bir şey değildi.
Genç adam gülümsediğinde genç kız şaşırmıştı. Elini kavradı kızın,kalp atışları hızlanmıştı.
"Biliyor musun?" dedi,aynı onun gibi. "Ben sonlara inanmam. Her son,yeni bir başlangıcın yolunu açar. Ve ben o yeni başlangıca adım atana kadar,kendi içimde,o anda durdururum zamanı. Kalbimdeki nereye giderse gitsin,kokusu burnumda,hayali gözlerimde kalır. Sen istersen git,dur demeyeceğim. Ama seni tekrardan görene kadar,burada kalacak zamanım,isterse yıllar geçsin."
Siz: Sırf beraber çalıştığımız için bana böyle davranmanıza izin veremem, İlker Bey?
İlker bey: Davranışlarımın sebebi sadece beraber çalışmamız de ğil Başak hanım.
Siz: Peki ya ne?
Siz: Ne bu haddinizi aşmalarınız?
Siz: Sabrımı zorlamalarınız.
İlker bey: Aklımı sikip attığın için bunların cevapları bende de yok. Buna aşk diyorlar ama çok saçma.
İlker bey: Hiçbir insan, bir insanın iradesini bu kadar sikemez.