Derler ki Tanrı oyun oynamayı severmiş. Oyun oynamayı sevdiği için ilk önce dünyayı ve daha sonra hayvanları yaratmış. Yarattığı seksen bin alemde en mükemmelini yaratmak istemiş ardından ve yarattığı yeni iki ayaklı canlıların adı insanmış. Tatmin olmamış Tanrı... Eksik bir şeyler varmış. Eksik ve tatsız. Tanrı biliyormuş ki kendi güçlerini yarattığı onca canlıyla hiç paylaşmamış. Daha sonra onlar gelmiş. Seksen bin alem içinde Tanrı güçlerini bir ırkla paylaşmış. Sadece bir kısmını... Zihin bükücüler. Tanrı'nın yarattığı alemler içinde en korkuncu ve en korkulası olan ırkmış zihin bükücüler. Eski masallara ve ağıtlara konu olan korkucu şeytanlar. Bir gün, bir zihin bükücü Tanrı'ya isyan etmiş. Tanrı'ya en güçlünün kendi olabileceğini söylerken aslında yanılıyormuş. Öfkelenmiş Tanrı çünkü anlam veremiyormuş, kibir hiç hoşlanmadığı bir şeymiş. Zihin bükücü en güçlünün kendisi olduğunu sanıyorken tüm güçleri elinden alınmış ve dünya üzerinde ki elementleri bükmekle cezalandırılmış böyle başlamış element bükücülerin hikayesi. Ateş, toprak, su, hava... Her bir element için başkası yollanmış. Yeni bir savaş başlıyormuş. İnsanların insanlarla yaptığı savaşlardan daha korkuncuna sahne olacakmış tarih. Zihin bükücüler ve element bükücüler karşı karşıya gelmiş ve lanetleri aynı okulun çatısı altında kontrolsüz güçlerinin acımasızlığı arasında birbirlerine en kullanacakları en büyük silahmış... Ve Tanrı'nın gözleri on dört gencin oynadığı büyük oyunu gözetmeye başlamış... Fantastik #90 130418 - Tamamlandı
41 parts