İki farklı topluluk vardı, aynı doğada aynı alanda, ortadan geçen minik bir dere 2 ayrı topluluğu ayırıyordu. Derenin başlangıcı bir tepeden akan şelaleydi. Bazı yerlerde derede ada gibi kayalar yer almıştı. Oradan karşıya geçmek elbette mümkündü. Bu 2 topluluk birbiriyle çook eski sebeplerden dolayı bağlarını kesmiş, asla hiçbir bağlantı kurmuyorlardı. Hatta birbirlerine kız alıp vermek bile kabul edilemezdi. Ancak bir kural vardı: Bir kız topluluklardan birine aitken diğerine kaçarsa ordan biriyle evlenmek şartıyla artık oraya ait sayılırdı ve asıl topluluğu ona ceza veremezdi. Böylece yeni evinde sevilirdi çünkü burayı diğer topluluğa tercih etmiş sayılırdı ve çocuk doğurup buranın soyunu ilerletebilirdi. İkisini tüm yasaklara rağmen kader bir araya getirdi. İkisi de cesurdu ve kurallar umurlarında değildi. Larisa bir yandan aşık olmuştu ve bir yandan da abisi onu sevdiği kızı almak için kızın abisine vermeyi kabul etmişti. Larisa ne yapacağını bilmiyordu. Herkesin hayran olduğu ve kimsenin karşı gelmeye cesaret edemediği Leon'un olmaya boyun mu eğecekti? Yoksa hayat karşısına bir fırsat mı çıkaracaktı?