Güven ve Gurur
  • Reads 2,998
  • Votes 393
  • Parts 14
  • Reads 2,998
  • Votes 393
  • Parts 14
Ongoing, First published Aug 06, 2021
"Sadece siz olmasaydınız orada Işıl." dedi İdil bana korkuyla.
"Baş başa romantik bir zaman geçireceğiz İdil. Abartma bu kadar en fazla ne olabilir?" dedim bunalmış bir ifadeyle.
...

"Bırak" diye bir çığlık çıktı dudaklarımdan. Üstüme doğru 3 erkek yürüyordu ve yapabildiğim tek şey bu ıssız yerde kimsenin duymayacağını bilmeme rağmen bağırmak. Elleri omzumda gezinti bir tanesinin. Bir tanesi boynumu büyük ve uzun bir şekilde öptüğünde dudaklarımdan bir çığlık daha koptu. Bağırmama karşılık bir tokat attı bana birisi.

"Cafer" diye bağırdım son sesimle. 3 erkeğin arkasından karşıma çıktı. Karnıma bir tekme attı. "Ne var lan? Bağırma, zaten kimse duymaz sesini sadece bizi rahatsız ediyorsun." diye bağırdı bana.


...

"Ne olacak peki şimdi?" diye sordu İdil. Bir yandan yüzüme pansuma yapıyor bir yandan da Cafere ölesiye nefret besliyordu benim gibi...
"Bir kıza yaşattığı bu acının intikamı olarak erkeklik deyip gurur duyduğu asla olmayan şeyi ezip geçeceğim."

... 

BİR ADAMIN DOKUNUŞLARI İLE HAYATI MAHVOLAN BİR KADININ BAŞKA BİR ADAMIN DOKUNUŞLARI İLE HAYAT BULMASININ HİKAYESİDİR...
All Rights Reserved
Sign up to add Güven ve Gurur to your library and receive updates
or
#809güçlükadın
Content Guidelines
You may also like
GÜNEŞİN ÇOCUKLARI 🌞🌞🌞 by RapunzelSeviyor
19 parts Ongoing
"Bana ocüymüş gibi bakmayı kes. İnsanım." Derin bir nefes aldıktan sonra dolunaya baktım. Bu gece beni aydınlatmak ona düşmüştü. "Ayrıca göbeğin sana pek yardımcı olmuyor. O ağaç senden birkaç beden daha küçük." Beklediğim gibi birkaç homurtu duyduğumda ağacın arkasına saklanan genç çocuk kendini açık etti. Titreyen bedenini gördüğümde sıkkın bir nefes bıraktım. "Şu gözlerini çek üzerimden velet."dişlerimi sıkarak söylediklerim onu daha da korkutmuş gibi titremesi arttığında kendimden bir kez daha iğrendim. Üzerimde üniformam ile birçok çocuğun hayalini süslerken başka bir çocuğu benliğimle korkutuyordum. "Korkacak bir şey yok. Bir tanıdık." Kaşlarımla arkamdaki mezarı işaret ettiğimde çocuk kalkan kaşları ile bana sanki bir hayaletmişim gibi bakmaya devam etti. "Ne var ulan?! Babamızın mezarına ziyarete geldik işte! Niye mezardaki benmişimde dirilmişim gibi bakıyorsun?" Sağ elinin işaret parmağı titrek bir şekilde havalanıp arkamdaki açık mezarı işaret ettiğinde "Babanın mezarını mı kazdın yani?"diye sordu. Sanki çok normal bir şeymiş gibi sakince omuzlarımı silktim. "Senin mezarını mı kazmalıydım?" "Hayır tabiki de!"diye cırladığında diğer eliyle hızlıca ağzına kapattı. "Abla Allah'ını kitabını seversen senin akşam akşam başka işin yok muydu ya?!" "Niye lan? Bu akşam müsait değil miydi?"
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
55 parts Ongoing
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
You may also like
Slide 1 of 10
GÜNEŞİN ÇOCUKLARI 🌞🌞🌞 cover
Cehenneminden Alacaklıyım +18 cover
YARALASAR(Kitap Oldu) cover
Aşiretmiş ( Gerçek ailem) cover
Ateş'in Evi cover
lord potter-black'in evi cover
TERAZİ  (Tamamlandı) cover
Kelebeğin Ömrü Kısalıyor (Düzenlenecek) cover
Köpek cover
Asena ✯{gerçek ailem}✯ cover

GÜNEŞİN ÇOCUKLARI 🌞🌞🌞

19 parts Ongoing

"Bana ocüymüş gibi bakmayı kes. İnsanım." Derin bir nefes aldıktan sonra dolunaya baktım. Bu gece beni aydınlatmak ona düşmüştü. "Ayrıca göbeğin sana pek yardımcı olmuyor. O ağaç senden birkaç beden daha küçük." Beklediğim gibi birkaç homurtu duyduğumda ağacın arkasına saklanan genç çocuk kendini açık etti. Titreyen bedenini gördüğümde sıkkın bir nefes bıraktım. "Şu gözlerini çek üzerimden velet."dişlerimi sıkarak söylediklerim onu daha da korkutmuş gibi titremesi arttığında kendimden bir kez daha iğrendim. Üzerimde üniformam ile birçok çocuğun hayalini süslerken başka bir çocuğu benliğimle korkutuyordum. "Korkacak bir şey yok. Bir tanıdık." Kaşlarımla arkamdaki mezarı işaret ettiğimde çocuk kalkan kaşları ile bana sanki bir hayaletmişim gibi bakmaya devam etti. "Ne var ulan?! Babamızın mezarına ziyarete geldik işte! Niye mezardaki benmişimde dirilmişim gibi bakıyorsun?" Sağ elinin işaret parmağı titrek bir şekilde havalanıp arkamdaki açık mezarı işaret ettiğinde "Babanın mezarını mı kazdın yani?"diye sordu. Sanki çok normal bir şeymiş gibi sakince omuzlarımı silktim. "Senin mezarını mı kazmalıydım?" "Hayır tabiki de!"diye cırladığında diğer eliyle hızlıca ağzına kapattı. "Abla Allah'ını kitabını seversen senin akşam akşam başka işin yok muydu ya?!" "Niye lan? Bu akşam müsait değil miydi?"