AŞK KIRINTILARI
  • Reads 1,702
  • Votes 71
  • Parts 19
  • Reads 1,702
  • Votes 71
  • Parts 19
Ongoing, First published Dec 08, 2014
-sen ne yaptığını sanıyorsun ya
G: Ne yapıyor muşum?
- Çocuğu dövdün farkında mısın ?
G: Evet ne olmuş?
- Ne demek ya ne olmuş bakın Görkem Bey bu yaptığınız çok yanlıştı yani sebebsizce dövdünüz çocugu

 dediğime ben bile şaşrdım ne diyorum ben ya o beni kurtarmasaydı hafifte olsa sarhoştum kendimi o adamdan kurtarabileceğimi sanmıyorum GÖRKEM arabayı durdurup bana doğru döndü
G: Zor durumda olduğunu gördüm ve iş arkadaşıma yardım ettim sevgilinmişim gibi bana trip atmayı kes istersen :)
-n n n ne ne ne yok artık ne tribi ne sevgilisi sizden yardım istediğimi hatırlamıyorum
G: ya tabi neyse adresini söylede evine bırakayım-yok istemez kendim giderim
G:olur bana uyar in hadi
Ağzım açık kaldı en azından biraz ısrar edebilirdi ama tabi ki de hemen indim o olmadan da evimi bulabilirim yani sanırım. Ben inince O da gazı kökledi off ya en azından bi taksiye bindirseydi öküz ya hem ben neden Cana güvenip onunla geliyorsam kendi arabamla gelseydim keşke. Gerçi bu halde araba kullanabilir miydim bilmiyorum ama neyse bi araba buluncaya kadar yürümeye başladım
All Rights Reserved
Sign up to add AŞK KIRINTILARI to your library and receive updates
or
#176sıla
Content Guidelines
You may also like
AİDİYET - ADEN & DEVRİM by RuyamG
37 parts Complete
''Yıllardır beni görmeni bekliyorum.'' Bir eli çıplak sırtımdayken diğer eli bacağımı okşuyordu. Sıcak nefesi dudaklarıma vururken ifadesiz kalmak benim için çok zordu. İçimden yükselen duygularla ona teslim olmak istiyordum. ''Her zaman bir adım arkandaydım. Sadece bir kere... kafanı çevirseydin beni görürdün, Aden.'' Sesindeki muhtaçlık ona hiç yakışmıyordu. Herkes onun gücünden ve ne kadar yenilmez olduğundan bahsederken onun tek istediği bendim. Hem de yıllardır... Hislerini bilmediğimi ve onu görmediğimi düşünüyordu. Ne kadar yanıldığını ah bir bilse! ''Kokunu özledim.'' Kafası boynuma sokulurken bedenim istemsiz olarak titredi. Ben... daha önce bu hislerle hiç kuşatılmamıştım. Bedenim benden bağımsız hareket ediyordu. ''Devrim...'' Anında işaret parmağıyla dudaklarımın üzerini örttü. ''Şhhh,'' ''Bugün benim sıram, Aden Özkan.'' Hem aklımı başımdan alıyor hem de konuşmama izin vermiyordu. ''Seni her gördüğümde yapmak istediğim ilk şey buydu.'' Sırtımdaki elini sıkılaştırırken bacağımdaki elini daireler çizerek belime çıkardı. ''Seni böyle kollarımın arasında sarmak istiyordum.'' Fısıldayarak, ''Sonsuza kadar.'' dedi. ''Devrim, ben...'' ''Bir kez daha sözümü kesersen Aden, seni susturma yöntemim dudaklarım olacak.'' Ne!? Şaşkınlıkla gözlerim açıldı. Kollarının sıcaklığıyla mayışan bedenim gerginleşti. ''Buna daha fazla dayanamıyorum. Sensizlik... beni mahvediyor.'' Sözleriyle darmadağın olmuş bir haldeydim. Onun olmak istiyordum. Bunu yapamazdım çünkü bizim ailelerimiz düşmandı! Devrim ne düşündüğümü anlamış olacak ki, ''Siktiğimin düşmanlığı umurumda bile değil, Aden.'' dedi. Oturduğum masaya heybetli bedeniyle yaklaştı. ''Ben Devrim Soypak, seni kendime alacağım.'' ''Öyle ya da böyle!'' ''Hazırlan Aden, çok yakında gelinim olacaksın.''
You may also like
Slide 1 of 10
Lafügüzaf  cover
Zeytin Dalı cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
Takıntı cover
Dönüm Noktası ( 1 Mart İtibariyle Tüm Bölümler Düzeltilecektir.) cover
AİDİYET - ADEN & DEVRİM cover
EKSTREM cover
KADERİN ÇİZDİĞİ YOL (Düzenleniyor) cover
BERDEL (+18) cover
GÜN TABAĞI | TEXTİNG cover

Lafügüzaf

18 parts Ongoing

Aşk suçtu. Senin olmayan birisi için beslediğin duygular bir cellat gibi dikilirdi karşına. Sonra kollarına iki asker girerdi, o askerler başını bir kütüğün üstüne bastırırken boynuna inecek baltayı büyük bir sabırla beklerdi insan beklerdi ki, cellat alacak onun kellesini. Ama o balta inmeden önce, dururdu zaman. Sabır kanatırdı insanın her bir zerresini, bir işkenceden farksız akardı saniyeler, bir sudan sessiz, bir dalgadan daha hırçın. Aşk cellattı, ve o balta aşkın ellerinden inerdi insanın boynuna. Sevda cehennemdi, seni sevemeyen birinin aşkı ateşdi. Kendi kalbini yakan, kendi kanını akıtan bir kılıçtı. İnsan nasıl saplardı kendi sırtına bıçağı? İnsan ancak aşık olsa ihanet ederdi kendisine. Aşk ihanetdi, aşk en büyük oyun ve insanın kendine yaptığı ihanetdi. O Yavuz Payidar'dı, kendine en büyük ihaneti yapmış sırtına bir bıçak saplamış, boynunu bir cellatın önüne uzatmıştı. O Payidar'dı, sevdalanmıştı. Ve sevda, onun ihanetiydi.