Alçalan trenin kapıları açıldı ve içeriye biri girdi. Silindir şapka takan ve yüzünün üst kısmını siyah tülle örten biriydi içeri giren. Üzerinde siyah uzun paltosu ve elinde yılan başlı bir bastonu vardı. Yavaş adımlarla vagonda ilerlemeye başladı. Boş vagonda ayaklarından çıkan adım sesleri ortama daha garip bir hava katıyordu. Yabancı, sonunda genç kızın olduğu koltuğun yanına geldi. Yanındaki boş koltuğa oturdu ve iki elini de bastonunun üzerine koydu. Yüzü görünmese de önüne bakıyordu. Genç kız yanındaki yabancıyı hiç anlamamıştı. Neden onca boş koltuk varken kendisinin yanına oturuyordu? Bu durum onu kızdırsa da bir şey söylemek istemedi. ****************** RUH MİMARI adındaki ilk kitaptır.