Yağmurlu bir kış sabahıydı.Dışarıda bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu.Mehmet amca sabah kahvesini yapıp şöminenin yanındaki sandalyesine oturdu.Bir yandan sıcak kahvesini yudumluyor diğer yandan dışarıda'ki koşuşturan insanları seyrediyordu.Mehmet amca'nın canı sıkılmıştı.Parkta dolaşmak Islanmak istiyordu.Ceketini kaptığı gibi dışarı çıktı.Parkta dolaşırken bankta tek başına oturan küçük çocuğu gördü.Her yeri sırılsıklamdı ve üstelik ayakkab ısı'da yoktu zavallı çocuğun.Hemen yanına gitti.Çocuk hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.Neden ağlıyorsun diye sordu fakat çocuk daha şiddetli ağlamaya başladı.Sonra ismini sordu ama çocuk cevap vermedi.Mehmet amca çocuğun bu haline çok üzüldü ve onu evine davet etti.Çocuk bir anda ağlamayı kesti ve sessizce ''tamam'' dedi.Çocuğu evine götürdü.Çocukları'nın eski kıyafetlerini verdi ve tekrar ismini sordu. Benim ismim "Umut" dedi."Umut" Mehmet amca'nın küçük yaşta hayatını kaybeden çocuğu'nun ismiydi.Mehmet amca iç çekerek yiyecek bir şeyler getirdi.