Suskun şehir Amed. Yıkık kentin masalı. Acıların feryat olup yürek yaktığı şehir. Güneşin kızıllığa kanla büründüğü. Acının çiçek olup büyüdüğü. Yeşilin en güzel tonunda ölüm olduğu karanlıklar şehri. Törenin kanun kabul edildiği. Her sur taşında farklı bir sırrın gizli olduğu acının şehri yıkımın baş kenti... Acılarla dolu yüreğine sevdasını gömmek zorunda kalan bir adam. Vicdanını ruhuyla birlikte tabuta koyup sırtlayan gözü de vicdanı gibi körelen Ağa. O kıza her baktığında yok oluşunu görse de yok etmeye yeminli. Sevdiğiyle beraber yok olmaya mahkum bir kadın. Amedin yaralı gelini. Yok olan yüreğiyle bile herkese karşı dik duran, asla boyun eğmeyen, herkesin korkarak konuştuğu Ağayı tek lafıyla yok eden güçlü bir kız. Yüreklerindeki yara dile gelseydi yer gök onların acısıyla inlerdi. Her insan bir kitaptır. Kiminin ağır sözler ile yazılmıştır hikayesi. Kiminin çiçekli bir sözle. Bazıları vardır ki arafta kalmış bir şiirdir onlar. Öyle ağır ki cümleleri anlaşılmaz. ...