Yağmurlar bugün benim için ağlıyordu ruhuma değen her keskin pençe aklımda unutulması zor anıları hatırlatıyordu bugün benim ya özgürlüğüm olacak ya da.. Ölümüm.. İçimde ki küçük kız elinde ki neşterle köşeye sinmiş üstüne gelen her karanlık korku için kendine bir kesik atıyordu Kesiklerim benim için ağzımdan çıkmayan haykırışlarımdı ağlayamadığım gözyaşlarımdı kesiklerim benim içimdeki saydam duvara atılan birer kaçış denemesiydi Duvara atılan her çeltik için bir kere daha özgürlüğe koştum, kanat çırptım artık yamacımdan ayrılmayan küçük kız uçurumdan aşağı özgürlüğe koşuyordu Kafes altında kalan ruhum artık özgürdü... Peki ya sonra, sonrası karanlıktı, ya da aydınlık şuan tek gördüğüm grilerin içinde bana gülümseyen küçük kızdı.