ZEHİR [+21]
  • Reads 95,978
  • Votes 2,456
  • Parts 25
  • Reads 95,978
  • Votes 2,456
  • Parts 25
Ongoing, First published Aug 19, 2021
Mature
1 new part
[DÜZENLENİYOR]

HER CUMARTESİ YENİ BÖLÜM

"Kanımda dolandığını hissediyorum, bana bir şekilde zarar verdiğini biliyorum. Beni yıpratışının verdiği zevki tatmaktan nefret ediyorum. 
Kollarımdaki damarları tırnaklarımla kazıyasım geliyor bazen.
Onu yok etmek için. Tamamen ve ebediyen...
Hiçbir şey yapamıyorum, engel olamıyorum.
Teslim olmak istemiyorum.
Beni ele geçiriyor, tekrar ve tekrar.
Karşı koymak öylesine zor ki...
Bilirsin, çünkü bu senin zehrin."

Kitaptaki tüm karakterler, olay örgüleri, kısmen mekân ve kurumlar hayal ürünü ve kurmacadır. Gerçek kişi, şahıs veya örgütlerle alakası yoktur.

Bazı paragraflar dini kitaplardan ilham alınarak yazılmıştır.

İnancı yüceltme ve yerme üzerine eleştirel ahlaki bir felsefe yapılmakta ve bu çatışmayı konu almaktadır. Kesinlikle hiçbir kesimi aşağılama veya yüceltme söz konusu değildir.

Kitap yetişkinlere yönelik olup küçük yaştaki kişilerin okumaması şiddetle tavsiye edilir.

#zehir
All Rights Reserved
Sign up to add ZEHİR [+21] to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
55 parts Ongoing
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
VERA İLE VAHA   by kariabenam
61 parts Complete
"Geçmişin bana ait," dedi ve kulağıma yaklaşarak fısıldadı. "İstesen de beni unutamazsın." Geçmiş can yakar. Yıllar sonra karşılaştığında bile. Fakat madalyonun iki yüzü vardır. Her şey çok güzel olabilirdi; onu tekrar görmeseydim. 💔 Henüz gençliğinin baharındayken, sevdiği adam tarafından acımasızca dünyası başına yıkılan Eylül'ün ölmekten başka hiçbir planı yoktu. Gözünü kapatıp teslim olduğu adam olan Vaha, onu bir başına ve yüzüstü bırakıp gitti. Yaşadıkları anların hepsinin acı bir hatıraya gömüldüğünü dehşetle izledikten sonra ardı ardına darbe aldı. Annesinden, babasından, ağabeyinden... Bir zamanlar deli gibi sevdiği Vaha, tüm hayatını ellerinden çalmıştı. Uykusunda gördüğü dur durak bilmeyen kabuslarla, uyandığında umutsuzluğun beslediği ruhunu huzura kavuşturmaya kararlıydı. Ta ki dünyanın en kibar ve anlayışlı adamı olan Özgür'le tanışana dek... Eylül, uzun yıllarının ardından onu unuttuğunu sanıp yeni hayatının taslağını çizdikten sonra Vaha ile tekrar karşılaşır ve fitilin ucu ateşlenir. Çaresiz, umutsuz ve bir o kadar da yasak aşkın pençesine girmemek için birbirlerini mahvetmek pahasına ikisi de mücadele eder. Eylül'ün doğru sandığı yanlışları tokat gibi yüzüne çarparken, gerçekler onu dipsiz bir kuyuya atar. Fakat yazgının kesin çizgisinden çıkmak ne kadar mümkün olabilirdi ki?
ZORAKİ GELİN +18 by rezancakmaz
8 parts Complete
- Cihan ağa artık senin efendindir. Bileğinden tutup Cihan'ın önüne fırlattı. Düşecek gibiydi. Bir an sendeledi. Cihan sinirle önünde olanları izliyordu. Neydi önüne atıkları? Bir an içinden saydırdı. Sinirle söylendi. -Başka kız mı yok bu konakta? Hikmet ağa, -Budur. Berdelin hakkı budur. Ol hakkına razı Cihan ağa fazla uzatmadan kızı al git. Cihan'ın öfkesi gözlerinden taşacak gibiydi. Koskoca Cihan holdingin sahibi Cihan Ateşhan'ın önüne atılan ucube. -Ne yapayım ben bu ucubeyi? -Ne yaparsan yap. Sinirle başını salladı. Sanki yer yerinden oynayacaktı. Aydan korku ile ağlamaya başladı. -Abiciğim bi dinle istersen? Kolunu ittirdi. İyice sesini yükseltti. - Aydannnnnn.....Senin gibi kardeşim yok artık Cihan, sinirle önünde yaprak gibi titreyen ucubeye baktı. Önündeki kız i ellerini önüne bağlamış başı yerde sessizce bekliyordu. -Başka kız yok mu dedim Hikmet Ağa? -Yok, ağalarla verilen karar budur. Sende kabul ettin. Berdelin hakkı budur. Cihan yerinde duramıyordu. Bir an düşündü. Yanındaki ucubeye iğrenerek baktı. Aslında belli bir süre yanımda kalkan olarak kullanabilirim. Sinirle bakarken bakışları adeta kızı ayaklar altında çiğnemek ister gibiydi. -Yürü... Yürü bakalım ucube. Sessizce araca doğru yürürken düşünemiyordu. Tek istediği okuluna devam etmekti. Tek isteği tek yaşama gayesiydi. Birde kız arkadaşları ile çaldıkları küçük orkestraları vardı... Tüm yaşamı okulda kız kıza yaptıkları etkinliklerdi. Aracın arka kapısın açıp içeri sessizce girdi. Cihan sinirle aracın kapısını açıp şoför koltuğuna oturdu. Cihan dikiz aynasını ayarladı. Hızla aracı çalıştırdı. Bir süre sessizce yol aldılar. Genç kız hala başı yerde sessizce durmaktaydı. Ağlamıyor neredeyse nefes dahi alamıyordu. Sertçe sordu. -Adın? Sesi duyulur duyulmazdı. -Mercan
You may also like
Slide 1 of 10
YARALASAR(Kitap Oldu) cover
Dolunayın Altında cover
VERA İLE VAHA   cover
İNTİKAMIN PENÇESİNDE (+18) cover
ÇÜRÜK KOZA (+18) cover
ZORAKİ GELİN +18 cover
Karanlığın Aç Çocukları Serisi cover
17 NUMARA | KİTAP OLDU cover
MÂHÎ cover
C-ESARET+18 (2020) cover

YARALASAR(Kitap Oldu)

55 parts Ongoing

"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.