Benim adım Zeynep.Küçükken hep dışlandım.Biz fakir aileydik.Babam istediklerimi alamıyordu.Ağabeyimin ayakkabılarını,ceketlerini giyiniyordum.Bu nedenle kızlar aralarına almıyorlar,benle dalga geçiyorlardı.Bezden yırtılmış,yıpranmış bebeklerim vardı.Arkadaşlarım senin bebeğin güzel değil diyorlardı.Bir gün pencerenden dışarıya bakarken arkadaşlarımı bisiklet sürerken görmüştüm.Hemen yanlarına gidip onlarla oynamak istediğimi söyledim.Arkadaşım Merve; ''Haha bakın Zeynep'in bisikleti yok'' demişti.Utanmıştım.Ağlayarak eve koşmuştum ve odama kapanmıştım.Çok üzülmüştüm.Ertesi gün okulda arkadaşlarımın yüzüne bakamamıştım.Eve geldiğimde odamda dimdik ayakta durmam gerektiğini utanmama gerek olacak birşey olmadığı düşünmüştüm.Biliyordum ki eğer zengin olsaydık babam istediğim herşeyi alırdı.Gözyaşlarımı silip bebeklerimle oyun oynamaya başladım.Arkadaşın Petek (Merve'nin kankası) cama vurdu ve alay eder bir şekilde ''Zeynep oyun oynamaya gelmeyecek misin?'' diye sordu.
Yavuz üç çocuğunu ve eşini gözlerinin önünde kayıp eder. Şizofreni başlar ve ressam bir genç çocu ğu en büyük oğluna benzetip kaçırı. Ona kendi oğlu gibi davranır