Yazgına rağmen sevmek ve umut etmek çok mu imkansızdı ?
Sırtındaki bıçaklardan kanlar damlasa ölümün esaretine girsen de sevgi seni çekip almaya,seni iyileştirmeye yetmez miydi?
Ortak acıların içinde kavrulmuş iki beden, iki ruh.
Geçmişin esirinde yanmış, yuvasız kalmış çocuklar. Kimsesizler.
Tanrı onlara acımamış acıyı bir tohum gibi yüreklerine ekmiş.
Göğüslerinde boşluklar dolu, ruhları enkaz içinde yaraları derinde.
Artık onlar ne yaşananları affederdi ne de kendilerini.
Kör karanlığa bulandılar. İki ateş olup yaktılar birbirlerini.
Tanrının ektiği tohumları şeytan suladı ve yıkım başladı. Zaman geçti, tohum büyüdü ama onu büyüten şeytanın verdiği suydu.
Adaletin kaçınarak ilerlemesi
Bir sessizliği bozup, haykıran bir kadınla gerçekleşti.
|| Mardin'den Kaçış Serisi: I ||
* Kurgu ve isimler değiştirildi.
"Bazen evler, dört duvar olmaz."
Kadın küçücüktü fakat adamın kalbinde adamdan bile daha daha büyük bir yer kaplamıştı.
Bunu kabul edemiyordu adam. Kırıyordu döküyordu ama bunu kabul edecek kadar cesareti yoktu.
Çünkü karşısında gördüğü küçücük kızı hayatına alırsa onun tüm masumiyetini, içinde sönmeyen ateşle yakacaktı.
* Cinsel içerikli sahneler vardır.
*Kapak tasarım şahsıma aittir *