Elimde tuttuğum yazmayla yavaş adımlarla yürüyordum. Bu yolun sonu nereye gidiyor hiç bilmiyordum. Gözlerimin yaşı kurumuş, bitmişti. Nefes alırken göğsümden yükselen büyük bir ağrı vardı. Saçlarımın kökleri acıyor, yüzümün her yanı cayır cayır yanıyordu. Çok değil yaklaşık on dakika önce yaşadıklarım yüzünden bu haldeydim. Gözyaşlarımı bırakmadan adımlarımı hızlandırdım. "Şimdi değil, birazdan. Dayan Güleycan, dik dur, az daha dayan."