Yaşamak mı daha ağır, ölmek mi?
Gitmek mi daha kolay, Kalmak mı?
Gülümsemek mi daha kolay, ağlamak mı?
Ben hep öldüm, ama hiç son kezim olmadı. Ben hiç yaşamadım, nefes alamadım, ilkim olmadı.
Ben hep kalmak zorunda kaldım, gitmek nasip olmadı, henüz.
Gülmek bana hiç kolay gelmedi. En son ne zaman gülmüştüm sahi? Ağlamak mı? Hah! Sulu gözlü olduğumdan değil, yaşadıklarım beni hep ağlattı.
Ey dünyam, ey yaşamak, ey bu zalimliğin vuku bulduğu evren.. yakarışlarım acılarıma..
KANLI HARBİYE
Bir gece belirsiz kişiler tarafından ülke adamlarına yönelik yapılan vahşi katliam sonucu ülke geri dönülmez büyük bir uçuruma sürüklenip kendi içinde parçalara ayrılır. Ve bu bütün dengeleri altüst eder. Çünkü ülkenin her bir bölünmüş bölgesi farklı federallerin hâkimiyeti altına girmeye başlamıştır.
Her federal kendi düzenini, kendi kurallarını oluşturur. Kimi federal halkına özgürlüğü, eşitliği ve rahatlığı sunarken, kimisi acımasız diktatörlüğü ile halkını anarşi içinde kaybeder. Bölgelerinde yaşayan insanlar ise; bu korkunç düzene uymak zorundadır. Oluşan iç savaşlar ve sınıfsal çatışmalar şehirler arasında kanla çizilen sınırlar...
Bu korkunç düzeni dünyaya ifşa etmek için yola çıkan Ülke Müsteşarın tanınan kızı Doktor Pera Dorokva ve bu yolda ona eşlik edecek olan ülkeni en üstün askeri ordusu Matov'da Yüzbaşı olan Harpkan Davis.
Sizce, onları neler bekliyor?