Yanlışlıkla geldiğim bu yerde birkaç kapının yanından geçmiştimki sağ taraftaki kapıların birinden gür bir erkek sesi yankılandı. "Odaya kilitleyin ve bağlayın! Ama sakın dokunayım demeyin, onu kendi ellerimle öldüreceğim!" Kalbim, korku duygusuyla şiddetle çarparken öylece donup kaldım. Nereye düşmüştüm ben böyle? Şu an arkama bakmadan buradan kaçmam gerekiyordu. Yapmam gereken tek şey kesinlikle buydu! Yaklaşan adım seslerini duyunca irkilip kendime geldiğimde birkaç adım geri gitmiştim ki arkamda duran büyük vazoya çarptım ve gürültülü bir şekilde yere düşmesini sağladım. Ben korkuyla kal gelmiş gibi donup kalırken içeriden bir ses, "Kim var orada?" Dedi. "Çabuk kontrol edin. Biri bizi duyduysa eğer..." Sözün devamını dinlemeden arkama döndüm ve sağ tarafa uzanan koridora doğru koşmaya başladım. Kalbim ağzımda atarken peşimden gelip gelmediklerine bakmak için kafamı arkama çevirip tam köşeyi dönmüştüm ki birine çarptım. Çarpmanın şiddeti ile yere çakılmayı beklerken birinin belimden tutması ile bedenim geriye doğru yatarken beni tutan kişiye tutundum. Şaşkınlıktan dudaklarım aralanırken sert bir ifade ile bakan bir çift kahverengi göz ile karşılaştım. Bundan sonrası ise kaderin eline kalmıştı. Kader onların ağlarını birlikte örüyorken ikiside olacaklardan habersizdi...All Rights Reserved