Çoğumuz geçmişte olan olaylara ve anılara takılı kalırız. Eski aşklar, dostluklar, ölen insanlar ya da yaşasa bile öldü varsaydıklarımız. Çoğu insandan "sonuçta oldu bitti, önüne bakma zamanı." cümlelerini sıklıkla duyabilirsiniz. Ya da duymak istemediğiniz için dinliyor gibi de yapabilirsiniz. Her ne kadar görmezden gelmeye çalışılsa da hepimiz bizde izler bıraktıklarını biliyoruz. Bu kitap da tamamen geçmişin eseri aslında. Hani silip atamadığımız anlar olur ya, onun gibi işte. Rana'nın çok mutlu bir hayatı vardı. Bir zamanlar bizde de olduğu ya da hiçbir zaman olmadığı ve hayal ettiğimiz gibi. Ne kadar çabalasa da bazı şeylerin elinden kayıp gitmesine engel olamamıştı. Ama artık devir değişmişti. Ne kadar geçmişi aştığını düşünse de Rana'nın hayatı tekrardan tersine dönüyordu. Bir zamanlar yaralarına sargı bezi olan insan artık yarasına tuz basıyordu. Onu affedebilecek miydi? Peki en başta Barın kendini affedebilecek miydi? Sıradan bir lise hayatı sürdüğüne inanan Rana, Cemre ve Açelya. Tüm lise hayatını şamata ile geçiren Emrah, Kamer ve Barın. Bu kadar edebiyat yaptık yeterli bence, hadi diyorum yavaştan okumaya geçelim. (Not: Bu kitap size göre klişe olabilir, beğenmeyebilirsiniz ya da cringce bulabilirsiniz. Zaten eskiden yazdığım bir kitaptı ve sadece anı olarak kalmasını istiyorum, saygı çerçevesi içinde yorum yaparsanız sevinirim.) 20 Ağustos 2023 #7 Espri 💗 1 Eylül Cuma #6 Kamp 💗