"Biliyor musun, karlı günlerde terk edilenlerin hüznü daha derin olur," dedi kadın. Karşısında oturan adamın hissettiği ızdıraptan haberi yoktu.
"Senin beni bırakıp gittiğin kadife örtülü sokakta bıraktım ben, bütün sevinçlerimi ve neşelerimi. Şimdi bana, neden böyle yorgun olduğumu sormaya hakkın yok."
Adam konuşmak istedi. İçinde kıvrandığı ateşi göstermek istedi kadına. Fakat ona kalan tek şey, masadan kalkıp giden kadının sırtını izlemek oldu.
Tıpkı yıllar önce, kadının onun sırtını izlemek zorunda kaldığı gibi.
"Sevilmek isterken iliklerine kadar sevgisizliği hisseden herkese..."
(...)
"Senin şımarıklıklarını çekecek bir adam değilim."
Sözleri üzerine gözlerim gözlerinde asılı kaldı. Kelimeler zihnimde bir oraya bir buraya kaçışırken hepsini bir araya toplamak oldukça zor olmuştu. Sakin ol Efsan... Kalbimdeki anlamsız ağrıyı görmezlikten geldim. Çenemi havaya dikip ters ters ona baktım. Giydiğim siyah topuklular sayesinde aramızdaki boy farkı bir kafa mesafesi kadarken gerginlikten kuruyan dudaklarımı ıslatıp onunkiler kadar acımasız olan sözlerimi sarf ettim.
"Bende sana şımarıklık yapacak bir kadın değilim."
Yayın tarihi: 12.05.2024