Suçlu Hazlar (TAMAMLANDI)
  • Reads 70,855
  • Votes 4,208
  • Parts 48
  • Reads 70,855
  • Votes 4,208
  • Parts 48
Complete, First published Sep 25, 2021
Mature
"Seni hiç sevmedim, sevmiyorum ve sevmeyeceğim."

Aptal kalbim, gerçekleri haykıran zihnime ayak uydurduğunda dizlerimin bağı çözülüvermişti, dengemi sağlamak için kendimi duvara yaslarken kalbimin atışlarına dayanamaz haldeydim. Beni öldürmeye yeminliymiş gibi atıyordu, işte tam bu anda insanların neden delirdiğini anladım. Gerçekler, zehirli bir bıçak gibi insanın ruhunu deşiyordu. Gözlerimin gördükleri, kulaklarımın işittikleri bir olup beni yerle yeksan ediyordu.

"Hayır, öyle deme. Öyle deme..."

Sevilmemeye dayanabileceğime dair inancım yoktu, sevgiye açlığım beni onun kollarına sorgusuz sualsiz bırakmışken dediklerine inanamazdım. İnkar, sahip olduğum tek şeydi.

"Düğünümüzü kana bulayan adam,"

Gözlerindeki sadist mutluluk parıltıları ile tüylerim diken diken olmuştu, sesi kadar nazik ve sakin olan adımları ile uzaklaştı benden. Ben ise her şeye rağmen onu takip ettim, nefeslerimi kesmek için kuşandığı bıçakla ölmeyi bekliyordum. Söyleyeceklerini duymalı, beni arafta bırakmasına izin vermemeliydim.

"...senin baban. Oraya da senin için gelmişti; tüm bu silahlar, çatışmalar hepsi küçük prensesini kötü canavarın pençesinden kurtarmak için."

"Yalan söylüyorsun, yalancısın sen!"

"Yalan mı? Eğer işin ucunda alınacak bir intikam olmasaydı sana gerçekten katlanır mıydım sanıyorsun? Senin inandığının aksine ben, hayır kurumu değilim. Babacığının gidişini atlatamamış, acınası küçük bir kız çocuğun sen. Arzulanabilir, hiçbir yanın yok."


Yetişkin İçerik
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Suçlu Hazlar (TAMAMLANDI) to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
YAZGI:SIR PERDESİ by lunaluuz
34 parts Ongoing
... Hira hızla ona döndü ve iki eliyle Yamaç'ın göğsüne bastırıp iterken "Defol git!" diye bağırıp kolunu kurtardı, sesinde nefret vardı, saf bir nefret. Yamaç onu sert bir şekilde tutmadığı için geriye doğru sendelerken pişmanlık dolu bakışlarla arkasını dönen Hira'ya baktı. "Hira gel ve bin şu arabaya lütfen, izin ver evine bırakayım." Hira bir karşılık vermedi, Yamaç'ın sesindeki o acıyı hissetse de arkasını dönmedi yürümeye devam etti. "Hira! Bin şu arabaya!" Bu sefer bağırdı, öfkeyle değil içindeki acı ve pişmanlığın etkisiyle onu durdurabilmek için bağırdı. Hira durdu, Yamaç'ın sesini yükseltmesiyle istemsizce omuzlarını kaldırdı ve durdu. Yamaç'a doğru dönmeme konusunda kararlıydı. "Hira bin, zorla bindirip canını yakmak istemiyorum." Hira kaşlarını havaya kaldırıp dudaklarını araladı. Öfkeyle gözlerini kıstıktan sonra yüzünü Yamaç'a çevirip ona doğru hızla yürüdü. Onun karşısına geldiğinde boy farkına rağmen yüzünü onun yüzüne kaldırıp göz göze gelmeye çalışarak öfkeyle konuşmaya başladı. "Canımı yakmak istemiyorsun öyle mi? Sen canımı yakmaktan korkuyorsun öyle mi?" Sözlerini söylerken başını bükerek içindeki nefreti dışa vurmaya çalıştı. Yamaç gözlerini nefret dolu maviliklere sabitleyerek kafasını salladı ve "Seni incitmek istemiyorum." diye karşılık verdi. Hira öfkeyle kıstığı gözlerini Yamaç'ta tutarken bir kaşını kaldırıp kendini Yamaç'a biraz daha yaklaştırarak sesinin tonunu kısıp fısıldar gibi konuşmaya başladı. "Öyleyse üzgünüm Yamaç Barlas ama beni çoktan incittin ve sana kötü bir haberim var; Artık ne yaparsan yap sen beni bir daha asla incitemezsin. Çünkü ben kırıldığım yerden bir daha asla kırılmam." Hira kendini geri çekip karşısında acı dolu gözlerle kendisine bakan adama alaycı bir ifadeyle bakıp bedenini çevirip "Defol git! S
GECENİN İZİ by hisssizyazar
40 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
Masum GÜNAHLAR (Kitap Oldu) cover
Kara Gül  cover
YAZGI:SIR PERDESİ cover
GECENİN İZİ cover
KONUK SEVMEZ DENİZ cover
KALBİM SANA ÇATTI cover
İMDADIM cover
Kızıl Ayaz cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover
SOLUK BOŞLUĞU cover

Masum GÜNAHLAR (Kitap Oldu)

13 parts Complete

Sevdaları uğruna ateşte dans eden bir kadın ve adamın hikâyesi. Peki, siz aşk için neleri göze alabilirsiniz?