Karanlık bir gecede, boş sokakların birinden bir çığlık sesi yankılandı. Genç oğlan, kızı sokağın ortasında yakaladı. Ellerini kızın beline götürdü. Çok sıkı tutuyordu, kız kaçmasın diye. Sonrada bir kahkaha, dünyanın en güzel,en neşeli kahkahası duyuldu. Sonrada şu sözler ;
"Aşkı- aşkım dur du- yapma gı- gıdıklama beni" bir büyük kahkaha daha. Ve kız sevgilisinin elinden kaçtı, ve koşmaya başladı. Ve oğlan arkasından selendi.
"Kaçma! Gıdıklamaya geliyorum!" ve bir şakacıktan atılan çığlık daha.
* * *
Bu ne bir korku hikayesi nede polisiye. Bu tatlı bir aşk'ın hikayesi...
Kalbini savaş meydanında bırakmış bir asker, o intikamı elbet bir gün alır.
...
Alakurt lakâbıyla bilinen Kurter Alacakan, ülkesinin en başarılı askerlerinden biridir. Bir gece vakti timiyle gittiği Kafes operasyonunda timdeki dostlarını acı bir şekilde kaybeder.
Her şeyini kaybettiği o zifiri karanlık gecede, kan dolu toprağa bakıp, toprağı avuçlayarak korkunç bir intikam yemini eder.
Ve her şeyi ardında bırakıp şehre geri döndüğünde, hiçbir şey aynı kalmayacaktır.
Özellikle de General'in kızıyla tanışıp, onunla aynı intikam yoluna başkoyduktan sonra...
ALACAKAN.