İstemeyerek de olsa başka bir şehire gelmiştim.Tüm anılarımı, benliğimi, sevdiklerimi bırakıp hiç istemediğim bir yerdeydim şimdi. Tek isteğim liseyi bir an önce bitirip ait olduğum yere geri dönmekti ama bu okulda geçireceğim iki senenin tüm hayatıma mâl olacağını bilmiyordum. Ellerim sertçe gömleğinin yakalarına gitmişti. ''Sen bana bir vedayı bile çok gördün!'' Canını yakmak istiyordum.Benim canım kadar yansın istiyordum canı.Karşımda olmasını, gelmesini kabul edemiyordum. ''Hayır...Sana veda edemedim.'' Dedi titreyen sesiyle.Hüzünlü bakışlarını yerden kaldırıp bir zamanlar çok sevdiği gözlerime dikti. Bakışları birbirimizden ayrı geçen onca seneye rağmen hala içimi titretiyordu. Kuruyan dudaklarını ıslattı. ''Eğer veda etseydim...'' Devam edebilmek için derin bir nefes doldurdu ciğerlerine. ''Kabul etmiş olurdum...'' Aynı anda yutkunduk. ''Ben senden hiç gitmedim Destina.'' 'Bir veda daima hazindir. Ve mukaddestir. Ölüm gibi. Dönüşü yoksa tabiî. Hangi vedanın dönüşü var. Gelen daima başkasıdır. Yaralı veya yaralayan..' Cemil Meriç
18 parts