Story cover for Bir Yaz Gecesi Çıkmazı by yaziyorumiste13
Bir Yaz Gecesi Çıkmazı
  • WpView
    Reads 54,247
  • WpVote
    Votes 4,636
  • WpPart
    Parts 27
  • WpView
    Reads 54,247
  • WpVote
    Votes 4,636
  • WpPart
    Parts 27
Ongoing, First published Oct 02, 2021
Mature
1 new part
Eftelya'nın tek dileği, çocuklarının karşısına hep iyi insanlar çıkmasıydı.

Hayat ona dünyanın en güzel tesadüfünü, kocasını vermişti.

Ve tabi onunla birlikte sayısız güzel insanı...

Kafasını bıyık altı bir gülümseme eşliğinde çocuklarını izleyen kocasına çevirdi.

Onunla büyümüş, acı çekmiş, yara almış ve onunla tüm dünyası değişmiş, hayalini bile kuramayacağı güzellikte bir hayatı olmuştu.

Çocukları için de dileği, yol ne kadar dikenli olursa olsun sonunda hayallerinden de öte düzlüğe kavuşmalarıydı.

Zaman ilerledikçe kader de ağlarını örüyor, Defne ve Kartal Deniz için planlarını kuruyordu.

Bir yaz gecesi hiç ummadıkları anda iki kardeşin de hayatı değişecekti.

İkisi de sınanacak, sınandıkları yerlerden defalarca kez yara alacaklardı.

Çünkü o yaz gecesi çıkmazdı.

Güzel olan da buydu.
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Bir Yaz Gecesi Çıkmazı to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
CANHIRAŞ •DİLDAR•(AŞİRET +18) by Sevval_Alpar01
44 parts Complete
"O silahı elinden indir!" Dediğimde yan duran vücudunu bana doğru çevirdi ama o silah abimin alnına daha çok yaslandı. "Yoksa?" Diye soruşu meydanda ki bütün insanları endişelendirmeye yeterdi. Çenemi herkesin inadına dikleştirip "Yoksa sana yemin olsun ! Bu meydanı kanınla yıkarım!" Diye bağırdım. "Efsun!" Diyen abime bakmadım, yüzü kan içindeyken ona bakıp gardımı düşürebilirdim. "Demek kanım ile yıkarsın ha !" Dediğinde fısıltısı bile meydanı inletti. "Azad ağa, yaparım bilirsin! Bu seni ilk vuruşum olmaz!" Deyişim onun kaşlarını çatarakken kalabalıktan bir kaç kişinin kaçmasına sebep oldu. Koskoca Mardin! En iyi o bilirdi yıllar önce nasıl AZAD KARAASLAN'ı gözümü bile kırpmadan vurduğumu. O gün Mardin yasa bürünürken Diyarbakır'da zılgıtlar eşliğinde bir çok kapıda düğün yapıldı. Ben EFSUN ŞANLI... Yıllar önce babamın kanını akıtan adamın kanını bu meydanda dökmüştüm. Zerre korkmadan, zerre aşkımı aklıma getirmeden. Bunu tekrar yapacağımı onun gibi Mardin de biliyordu. "O halde durma, yine elin titremesin!" Dediğinde onunla beraber tetiği indirdim. Arkamda koskoca Diyarbakır'ın en büyük aşireti olan Şanlı Aşireti vardı. Benim Aşiretim! Onun da arkasında Mardin'in en büyük aşireti olan KARAASLAN aşireti vardı. Liderliğini onun yaptığı Aşiret. "Abi'mi bırak azad ağa!" Dedim durması için. "Babam gibi onun da kanını akıtmana izin vermem! Babamın kanı için sadece senin kanını döktüm ama Vallahi, Billahi ve Tillahi abim için ailende ki herkesin kanını dökerim!" Diye devam ettim. Uğultular arttı da arttı.
MECRÛH by SudenzBalikci6
49 parts Ongoing Mature
İLK BİR KAÇ BÖLÜM KİTAP FİNAL VERİNCE DÜZENLENECEKTİR. İLK KİTABIM YAZIM YANLIŞI VEYA CÜMLEDE HATA OLURSA KUSURA BAKMAYIN DİKKAT ETMEYE ÇALIŞIYORUM ELİMDEN GELDİĞİNCE. ~ Mihriban Aras, geçmişi trajik şekilde unutan ve hayatına ailesinin kaybından sonra devam etmeye çalışan genç bir kadın. Üniversite yıllarında sonra ülkesine döner ve amcası ile yaşamaya başlar. Her şey çok iyi gidiyor diye düşünürken bir anda yıllardır boş duran yan eve bir aile taşınır ve aslında herşeyin yeni başladığı. Taşların yeniden oturtulması gerektiği anlaşılır. Alparslan Demir, zengin ve normal bir ailede büyümüş bir adam. Kendisi medya da iş insanı sanılırken aslında bordo bereli tim komutanı ve yıllardır çocukluk aşkı olan kadını arıyordur. Ailesinin yeni evine gittiğinde aslında yıllardır aradığı kadını bulur ama atladığı bir şey vardır. Kadın adamı hatırlamıyor. Adam kadını unutamıyor. ~ Kucağındaki kızı daha sıkı tuttu küçük kolları, bahçenin bir köşesine geçti. "Şşt... tamam küçük kız ben yanındayım korkma." Mihriban'ın küçük elleri, Alparslan'ın tişörtünü tutmuştu sımsıkı. Alp kızın korktuğunu anlamıştı ve b bu yüzden daha da sıkı tutu. Mihriban, Alparslana tutundu. Alparslan, Mihriban'ı sımsıkı tuttu. Kader ağlarını iki küçük çocuk için örmüştü. O gece birbirini kazanan iki küçük çocuk. Yıllar sonra bir arada olucaklar belki de... Mihriban, bir gecede her şeyini kayıp etmişti... Alparslan, bir gecede büyümüştü küçük kız için... ~ YETİŞKİN OKURLAR İÇİNDİR!❌ ÇALINMA V.B. DURUMLARDA ADLİ İŞLEMLER YAPILACAKTIR. KİTAPTA GECEN KARAKTERLER VE OLAYLAR KESİNLİKLE KURGUDUR.
FEVERAN by TaliaLidya
30 parts Ongoing
Bazı aşklar secdeye kapanır, bazı günahlar susarak ödenir. Mihran Uluöz, geçmişini unutmaya çalışırken, onu hatırlatacak bir adamla karşılaştı: Uluğ Mirza Köksoy. Kuzeninin ölümünü aydınlatmak için Türkiye'ye dönen Uluğ, sıradan bir cinayetin ardında yatan dehşeti ararken, geçmişiyle hesaplaşmak zorunda kalacağını bilmiyordu. Bir adam öldü. Bir kadın sustu. Bir aşk doğdu, ama doğduğu gün ölmeye mahkûmdu. Mihran, bir gecenin karanlığında kaybettiği hafızasıyla savaşırken, Uluğ ona hem işkence eden hem de onu hayatta tutan tek kişiydi. Her şeyin sonunda, herkesin kefaretini ödediği bir mihrap vardı. Bazıları oraya kanla geldi. Bazıları sessizlikle. Bazıları da yalnızca aşkıyla... Bu kitap, affetmenin ve cezalandırmanın birbirine karıştığı, aşkın bile bazen bir günah sayıldığı karanlık bir yolculuğun hikâyesi. Ve bu yolculukta, herkes ölüyor. Ama bazı aşklar, ölmeye razı oluyor. 》》》》》》》 "Söyle sevgilim, utanma uğruna savaşırken nasıl bana ihanet ettiğini anlat?" Yüzünde yenilgiyi kabul etmiş bir hüzün vardı. Yaşlarım dinmiyor, bu içimdeki acı bitmiyordu. Utanç duygusu tüm benliğimi ele geçirmişti. "Anlatamam... Çünkü hangi kelimeyle başlasam, seni kandırmış gibi hissederim canımın içi. Sessizliğim bile sana ihanettir artık. Ve senden önce kendimi kurtarmam gerekti sandım. Ama seni yakarak geçtim o yangından." CİNAYET! GÜÇ GÖSTERİLERİ! GEÇMİŞİN ACI İZLERİ! USLANMAZ DUYGULAR!
Gözyaşı Kadehleri by dusklavande
39 parts Ongoing Mature
*Yetişkin içerik barındırır. *Nefretten aşka/anlaşmalı evlilik kurgusu --- "Kimi öptüğünün farkında bile değilsin," dedim üzerime tüm ağırlığıyla kapanan bedenini omuzlarından hafifçe iterek. Yüzlerimiz arasında bir nefeslik mesafeden fazlası yoktu. Aldığı her nefes benden doğuyor, aldığım her nefes ondan kopuyordu. Az önce dudaklarıma dokunan dudaklarını diliyle ıslattı ve ardından göğsü şişerek göğsüme yaslandı. Altında ezilmeye, o isteyerek üstümden kalkmadıkça son veremeyeceğimi biliyordum. Yatakla arasında kalan bedenimi kıvrandırıp yormak yerine onu ikna etmek için dudaklarımı araladım. "Sarhoşsun, farkında bile olmadan beni öptüğün için pişman olduğunu haykırdığın bir sabaha uyanmak istemiyorum." "Kim olduğunun farkında olmadığımı mı sanıyorsun?" diye sorarken sarhoşluğunun izlerini taşıyan sıcak nefesi yüzümü okşadı. "Karımı öptüğümün farkında olmadığımı mı sanıyorsun?" İrkilerek gözlerimi kırptım birkaç kez. Etrafta birilerinin olup olmadığını görmek için delice odaya bakındım. Kimse yoktu. Cevahir Avcıoğlu'nun beni 'karısı' olarak benliğine katmasına sebep olacağı oyunumuzun seyircilerinden hiçbiri burada değildi. Dudaklarını biraz önceki hafif baskıdan çok daha yoğun bir biçimde yeniden dudaklarıma bastırdığında zihnim binlerce soruya aynı anda yanıt aramaya başladı. Bizim dünyamızda her şey sahteydi. Her şey oyundu. Seyirciler gittiğinde perde kapanır, oyuncular birbirlerinin yanından hızla kaybolurdu. Ama şimdi ilk kez, hatta belki de son kez seyircisiz oynuyordu oyununu. Avcıoğlu'nun kurallarına kendisinden başka kimse karşı çıkamazdı. Bizim için yıkımı getirecek olan da, işte bu nedenle, bizzat kendisi olacaktı. --- '260224
You may also like
Slide 1 of 10
CANHIRAŞ •DİLDAR•(AŞİRET +18) cover
HAKKARİDE 20 GECE cover
BANA ANILAR VER cover
MECRÛH cover
Askerin Karısı +18 cover
şeytan üçgeni cover
FEVERAN cover
DÖRT ÇEYREK cover
Masrilva'nın Aşk Bestesi cover
Gözyaşı Kadehleri cover

CANHIRAŞ •DİLDAR•(AŞİRET +18)

44 parts Complete

"O silahı elinden indir!" Dediğimde yan duran vücudunu bana doğru çevirdi ama o silah abimin alnına daha çok yaslandı. "Yoksa?" Diye soruşu meydanda ki bütün insanları endişelendirmeye yeterdi. Çenemi herkesin inadına dikleştirip "Yoksa sana yemin olsun ! Bu meydanı kanınla yıkarım!" Diye bağırdım. "Efsun!" Diyen abime bakmadım, yüzü kan içindeyken ona bakıp gardımı düşürebilirdim. "Demek kanım ile yıkarsın ha !" Dediğinde fısıltısı bile meydanı inletti. "Azad ağa, yaparım bilirsin! Bu seni ilk vuruşum olmaz!" Deyişim onun kaşlarını çatarakken kalabalıktan bir kaç kişinin kaçmasına sebep oldu. Koskoca Mardin! En iyi o bilirdi yıllar önce nasıl AZAD KARAASLAN'ı gözümü bile kırpmadan vurduğumu. O gün Mardin yasa bürünürken Diyarbakır'da zılgıtlar eşliğinde bir çok kapıda düğün yapıldı. Ben EFSUN ŞANLI... Yıllar önce babamın kanını akıtan adamın kanını bu meydanda dökmüştüm. Zerre korkmadan, zerre aşkımı aklıma getirmeden. Bunu tekrar yapacağımı onun gibi Mardin de biliyordu. "O halde durma, yine elin titremesin!" Dediğinde onunla beraber tetiği indirdim. Arkamda koskoca Diyarbakır'ın en büyük aşireti olan Şanlı Aşireti vardı. Benim Aşiretim! Onun da arkasında Mardin'in en büyük aşireti olan KARAASLAN aşireti vardı. Liderliğini onun yaptığı Aşiret. "Abi'mi bırak azad ağa!" Dedim durması için. "Babam gibi onun da kanını akıtmana izin vermem! Babamın kanı için sadece senin kanını döktüm ama Vallahi, Billahi ve Tillahi abim için ailende ki herkesin kanını dökerim!" Diye devam ettim. Uğultular arttı da arttı.