Eftelya'nın tek dileği, çocuklarının karşısına hep iyi insanlar çıkmasıydı.
Hayat ona dünyanın en güzel tesadüfünü, kocasını vermişti.
Ve tabi onunla birlikte sayısız güzel insanı...
Kafasını bıyık altı bir gülümseme eşliğinde çocuklarını izleyen kocasına çevirdi.
Onunla büyümüş, acı çekmiş, yara almış ve onunla tüm dünyası değişmiş, hayalini bile kuramayacağı güzellikte bir hayatı olmuştu.
Çocukları için de dileği, yol ne kadar dikenli olursa olsun sonunda hayallerinden de öte düzlüğe kavuşmalarıydı.
Zaman ilerledikçe kader de ağlarını örüyor, Defne ve Kartal Deniz için planlarını kuruyordu.
Bir yaz gecesi hiç ummadıkları anda iki kardeşin de hayatı değişecekti.
İkisi de sınanacak, sınandıkları yerlerden defalarca kez yara alacaklardı.
Çünkü o yaz gecesi çıkmazdı.
Güzel olan da buydu.
Nokta deyince aklınıza ilk ne geliyor. Benim aklıma ilk karanlık gelmişti ama bu tek kelimelik sözcük onlarca anlam içeriyormuş. Babam öldü nokta son dedim. Bulanlımlardan çıktım nokta artık bunalım yok yeni bir başlangıç dedim noktayı koydum. Zorluklar çektim nokta koyup yeni bir cümleye geçtim. Acımı anlatmak istedim üç nokta koyup size içimde sayfalarca anlatamadığım şeyleri kısalttım içimde daha neler olduğunu görün istedim. Taki kalbim o en büyük ve en kötü noktayı görmüyordum mutluluğa yürüdüğümü sanarken beni alevleriyle yakacak ateşime koşuyormuşum. O tehlike içimdeki ateşleri büyütecek miydi yoksa ikimizin tuttuğu kalemimiz olup noktamızı koyup sadece bizim olduğumuz yeni bir paragrafa mı geçecektik?
Yada o kalemi bizden alıp bizim yerimize başkaları mı kontrol etmeye mi çalışacaklardı?