"hayır.." dedi ızuku. O şeytanın yanına gitmek istemiyordu. "hayır. O şeytanın yanına gitmeyeceğim! O umrumda değil!"
Ama biliyordu. Kalbi daha ağır basıyor, mantığını solluyordu. Son demlerindeydi yeşil saçlı çocuk. Etraftan Bi anda Bi ses yükseldi. Tanıdık olan bu ses, izuku'nun içine işlemiş, her hücresini tekrar ve tekrar titretmişti.
" ızuku.. Yalvarırım gel. Sana ihtiyacım var.. Yanıyor, canım çok yanıyor. Lütfen yardım et bana." acı dolu bu ses, izuku'nun kulağından girip beyninde zonklamaya başladı. İlk defa böyle acınası geliyordu sesi. İzuku'nun içindeki savaş son bulmuş, kalbinin zaferle yumruk kaldırmasını izlemişti. Ve ızuku, tekrar ölmüştü.
25 yaşında olan genç kadın geleceğine mi bakmalı yoksa geçmişine mi sıkışıp kalmalı...
peki bu genç kızın yaşadıkları bir yalan çıkarsa veya Küçük bir çocuk iken ailesinden kopartıldıysa...l
bir taraftan evlat acısı yaşayan anne, baba Bir taraftan kardeş acısı yaşayan abiler...
daha ikizini tanımayan çocuk...
daha ablasını tanımayan ve onu hep merak eden küçük kardeş...