Tolga ve Tarkan yirmi yaşlarındayken bir tablonun önünde tanıştılar. O günden sonra arkadaş olup beraber şirket kurdular. Tarkan'ın her zamanki gibi ofise geldiği bir gün Tolga yoktu, sonuç olarak o gün Tolga ofise gelmedi. Uğursuz rüzgar Tarkan'ın yanağına dokundu.
Tolga Fransız şair Baudelaire'nin rüyaya ait bir cümlesini içselleştirerek çocukluğundan beri görmeye devam ettiği bir rüyayı merak ediyor. O rüyanın anlamını çözmek için Tolga uzak bir yere gitti. Tolga'nın canından istediği şey ne? Tolga seyahatinin sonunda ne görecek?