"Neyim ben, senin için gönderilmiş bir mucize mi?"
"Kim bilir, belki de öylesindir. Yalnızca tekrardan yaşamak istiyorum. Farklı duyguları tatmak istiyorum. Senden tek istediğim ise bana yardımcı olman. Sonrasında istediğini yaparsın. İster kalırsın, istersen arkana bile bakmadan gidersin. Seni burada tutsak tutmuyorum. Dediğim gibi, yalnızca yardımını istiyorum." dedi.
Sanki bana seçenek bırakıyor. Kaçmaya çalışsam ölür müyüm acaba? Belki de yardımımı eder sonra da güvenli bir şekilde ayrılırım. Ama ona her duyguyu yaşatamam. Ya hazzı hissetmek isterse. Bunu yapacak cesareti nasıl bulacağım? Daha neye benzediğini bile bilmiyorum.
Yetişkin okurlar için uygundur!
Bir Mahalle Hikâyesi...
Çok daha fazlası...
✨
"Bak bana," diye fısıldadı. Dudaklarının arasından çıkan sıcak nefesi benimkilere dokundu. "Bir kere bana eskisi gibi baksan..." yalvarır gibi çıkan sesinin tonuyla tüm iradem dağıldı.
"Bırak lütfen," derken gözlerimi kapattım. Elinin birini kaldırıp parmaklarını usulca yanağımda gezdirdi ve çeneme doğru indi.
"Adımı söylemiyorsun artık," dedi dişlerini sıkarak. "Fark etmem mi sanıyordun?"
Soru soruyordu ama benim buna verecek bir cevabım yoktu.
"Senin dudaklarından dökülmesini istediğim öyle çok kelime var ki..." Eğilip anlını anlıma yasladı. Bu kadar yakınken tek nefesi paylaşıyor gibiydik. Onun aldığı soluk, benim dudaklarımda kayboluyordu. Benim sıklaşan nefeslerim ise sanki onu canlandırıyor gibiydi.