Kamer, henüz bir lise öğrencisiyken en yakın arkadaşını zamansız bir şekilde kaybeder ve derinden sarsılır. Çınar'ın intiharının üzerinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen yaşadığı acıyı kaldırmakta zorlanarak mantığına oturmayan gerçeklerin peşine düşmeye karar verir. Ancak gideceği tüm yollar, en başından beri suçladığı tek kişiden geçmektedir. Kamer'in seçeceği zor yolların başında yer alan Sıraç, Kamer'in öğrenmeyi delicesine istediği cevapları onunla paylaşmak konusunda ne kadar ketum olursa olsun bir noktada bunu engelleyemez. Kamer'in kendisiyle girdiği savaş elde etmeye başladığı gerçeklerle hatsafhaya ulaştığında artık daha keskin bir yol ayrımına da sahiptir. "Hiçbir sır, sonsuza kadar saklı kalmazdı. Mezara gittiği düşünülenler bile..."